Bizimle iletişime geçin

Haberler

Başarılı bir podcast’in 5 şartı

Başarılı ve sürdürülebilir bir podcast yayını için ne yapmanız gerekiyor? İşte yola çıkarken göz önünde bulundurmanız gereken 5 şart…

Yayınlanma tarihi

on

Podcast’e ilgi artıyor. Yalnızca bireyler değil kurumlar da daha fazla podcast’e ilgi gösteriyor.

Bir podcast başlatanların sayısında artış olsa da, başlayan bir podcast’i sürdürülebilir kılmak kolay olmuyor. Heyecanla başlayan birçok yayın “podfade” (bir podcast’in kısa bir süre bölümler yayınladıktan sonra birdenbire yayınını sona erdirmesi) olarak tanımlanan bir sürece giriyor.

Örneğin, yalnızca Apple Podcasts’te 2,4 milyondan fazla podcast var ve bunların yalnızca yüzde 21’i aktif; yani son 90 gün içinde bir bölüm yayınlamışlar. Bir başka deyişle her 5 podcast’ten yalnızca bir tanesi yayınına devam edebiliyor.

Podcast’e ilgi gösterenlerin ilk motivasyonu “Spotify’da, Apple Podcasts’te podcast’imi nasıl yayınlarım ya da nasıl yüklerim?” sorusu oluyor.

Önceki yazılarımda da dile getirdiğim gibi ilginin artmasında özellikle Spotify’ın 2019’dan itibaren podcast’e yatırım yapması ciddi bir itici güç oldu. Hakkını teslim etmemiz gerekiyor.

Ama, bir ses dosyasının (podcast’in) tek başına Spotify’da ya da Apple Podcasts’te yer alması başarılı bir podcast projesi için yeterli bir unsur değil. Podcast mecrasının anlaşılması, nitelikli bir yayının gerekliliklerinin öğrenilmesi ve bunların devamında stratejik bir planlama orta ve uzun vadede hayatta kalacak bir podcast yayınının ortaya çıkmasının temel koşullarını oluşturuyor.

Peki, başarılı ve sürdürülebilir bir podcast yayını için ne yapmanız gerekiyor. İşte yola çıkarken göz önünde bulundurmanız gereken 5 şart…

1. NEDEN PODCAST’E BAŞLIYORSUNUZ?

Evet, daha ilk adımda bu soruya vereceğiniz yanıt gerçekten çok önemli. Emek ve para harcayacağınız bir işe neden girişiyorsunuz? Sizi podcast’e başlamaya iten “nedenlerinizin” kuvveti ve motivasyonu sizin “tutkunuzun” ve aynı zamanda farkındalığınızın düzeyini de belirleyecek. Her işte olduğu gibi podcast yayıncılığında da engeller, zorluklar ve zorunluluklarla karşılaşacaksınız. Bunların üstesinden gelme cesaretinizi ve becerinizi işte başlangıçta oluşturduğunuz farkındalığınız ve güçlü “nedenleriniz” belirleyecek. Popüler bir heyecana kapılmakla gerçekten “onu” istemek arasındaki temel ayırt edici yer burası.

Podcast’e “neden” başlıyor olabilirsiniz? Örneğin, bireysel olarak bir uzmanlığınız var ve uzmanlığınızla ilgili bir “otorite”, “güven” ve “itibar” oluşturmak isteyebilirsiniz. Kişisel markanız etrafında bir “topluluk” oluşturmak isteyebilirsiniz. Kaliteli bir podcast yayını ile sponsorluk ve reklam geliri elde etmek isteyebilirsiniz.

Ya da podcast’inizi kurumunuz, markanız için başlatacaksanız aynı şekilde kurumunuz, markanız etrafında bir “güven” ve “itibar” inşa edebilirsiniz; “otorite” haline getirebilirsiniz. Bulunduğunuz sektör ya da iş alanına göre daha birçok farklı “neden” için bir podcast’e başlayabilirsiniz. Ancak, dediğimiz gibi bu “nedenlerinizi” daha başlarken çok iyi belirlemiş olmanız gerekir.

Bu ilk adımda güçlü bir yanıt oluşturamıyorsanız belki de hiç başlamamak daha doğru bir karar olabilir.

2. HEDEF KİTLENİZİ TANIYOR MUSUNUZ?

Podcast’e başlama “nedenlerinizi” iyi belirlediyseniz muhtemelen yayınınızı kimlerin dinlemesini istediğinizi de belirlemişsinizdir. Bir podcast’i yayınlayıp sonra rastlantısal olarak herkesin dinlemesini beklemek, hayal kırıklıklarının temelini oluşturuyor ve “podfade”e giden süreci başlatıyor. Kime ulaşmak istediğinizi bilmiyorsanız, hangi yoldan gittiğinizi de bilemezsiniz.

Elbette geniş kitlelere seslenen popüler podcast’ler de var. Çoğu eğlence, gerçek suç hikayeleri gibi farklı alanlarda podcast’ler de bulunuyor. Ama son derece sınırlı sayıdaki bu yayınların arkasında ya popüler isimler ya da büyük yapım şirketleri var.

Ayrıca podcast’e başlama “nedenlerinizi” ve “hedef kitlenizi” iyi belirlemişseniz, öyle milyonlarca, yüzbinlerce kişiye ulaşma ihtiyacınız ve kaygınız da olmaz. Eğer yayınınızı dinlemesini arzu ettiğiniz hedef kitleniz 10 bin kişiden ibaretse, yalnızca bu kitleye odaklanmanız yeterli olur. Bu kitle bazen 500 kişiye kadar bile daralabilir.

Hedef kitlenizi “soyut” olarak belirlemek yerine ne kadar “somut” veriler üzerine dayandırırsanız o kadar başarılı olursunuz. Bunun için de iyi bir araştırma, analiz yapmanız, raporlar hazırlamanız gerekir. Bu aşamada tüm verileri toplayıp, segmente edebilirsiniz. Hatta örneklem yöntemiyle belirlediğiniz hedef kitlenin ihtiyaç ve beklentilerini analiz etmek için online anket ve araştırmalar da yapabilirsiniz. Bu aynı zamanda daha podcast’iniz yayına başlamadan hedef kitlenizi duyarlı ve ilgili hale getirir.

Dolayısıyla, başlangıçta hedef kitlenizi seçmek aynı zamanda kimin için, nasıl içerikler üretmeniz gerektiğini de belirler. Hedef kitlenizin “ihtiyaçlarını, zorluklarını, beklentilerini” iyi tespit eder, ona göre içerik üretmenizi sağlarsınız. Yine podcast’iniz için tanıtım ve pazarlama araçlarını seçerken yayınınızı kime ulaştırmanız gerektiğini bilirsiniz; hedef kitlenizin bulunduğu mecraları seçer, kullandığı araçlara odaklanırsınız.

3. PLANLAMINIZI YAPTINIZ MI?

Podcast’e başlama “nedenlerinizi” ve “hedef kitle seçiminizi” sağlıklı ve doğru biçimde yaptıysanız önemli eşikleri aştınız demektir. Bundan sonra “planlama” aşamasına geçmeniz gerekir. Planlama aşamasında nasıl bir yayın süreci gerçekleştireceğinizi belirlersiniz. Bu aşamada podcast formatı, adı, tasarımlar, periyot, süre, tanıtım ve pazarlama araçlarını belirlemelisiniz.

Yine podcast kayıtlarını hangi koşullarda ve hangi araçlarla gerçekleştireceğinizi, tüm süreci kendiniz mi yöneteceksiniz yoksa dışardan profesyonel bir destek alıp almayacağınızı da planlamanız gerekir.

Hedef kitlenizin ilgisini çekecek içerik stratejinizi, temaları ve başlıkları da oluşturup genel planlamanıza son şeklini vermeniz sürdürülebilir bir yayın oluşturabilmek için zorunlu.

Açıkçası her 5 podcast’ten 4’ünün “podfade” ile sonuçlanmasının altında özellikle bu üç unsurun göz ardı edilmesi yatıyor. Neyi, nasıl yapacağınızı bilmezseniz, başlangıçtaki enerjiniz “niyet ve hayal” olmaktan öteye geçemez.

Özellikle bireysel olarak profesyonel bir işinize ek olarak podcast üretecekseniz, üstelik bunu kendi olanaklarınızla yapmaya yönelmişseniz dersinize çalışmadan başlayacağınız yolculuğun kısa sürede akamete uğraması kaçınılmaz. Bu aynı zamanda kurumunuz için yürüteceğiniz bir podcast süreci için de geçerli. Plansız ve hazırlıksız bir podcast sürecinin sonunda başarısızlığın faturasını bizzat podcast’in kendisine ve mecraya kesmek akılcı bir açıklama olamaz.

4. PODCAST’İ ERİŞİLEBİLİR HALE GETİRDİNİZ Mİ?

Her şeyi dört dörtlük yaptınız ve harika içerikler oluşturarak başarılı bir podcast oluşturdunuz. Peki, hedef kitlenizin bundan haberi var mı?

Evet, podcast’inizi sunucunuzda yayınlayarak Spotify Apple Podcasts, Google Podcasts, Deezer gibi birçok dizine (dinleme platformu) dağıtıyorsunuz. Kullanıcıların bir kısmı platform içi aramalarla podcast’inizi görebilir. Ya da bu platformların algoritmasının izin verdiği kadar yayınınız keşfedilebilir. Ancak platformlar içi erişim ve keşfedilebilirlik ne yazık ki şu an için başarılı yayınları dinleyicilere ulaştırmak için yeterli düzeyde değil.

Ayrıca birçok potansiyel dinleyici için podcast alanı oldukça yeni. Kavramı bile yeni duyan hâlâ birçok kişi var. Bir taraftan mevcut podcast dinleyicilerinin dikkatini çekmeye çalışırken, bir taraftan da potansiyel dinleyicilere ilk deneyimlerini yaşatmak gibi bir misyonu da üstlenmeniz gerekir. Bu aynı zamanda “yenilikçi” bir yaklaşım sunacağı için size ve markanıza “değer” katacak bir unsura da dönüşebilir.

Bu nedenle, podcast’inizi yayınlamak tek başına yeterli olmayacaktır; yayınınızı ek tanıtım ve pazarlama araçlarını kullanarak hedef kitleniz için erişilebilir ve fark edilebilir hale getirmelisiniz. Bunu da 3’üncü başlığımızda vurguladığımız gibi daha planlama aşamasında belirlemişseniz her şey tıkır tıkır işler. Kullanacağınız sosyal medya mecraları belli mi? Auidogram (kısa ses odaklı video klip)  hazırladınız mı? E-bülten kullanacak mısınız? Basın bülteni hazırlayacak mısınız? Paylaşımlarda hangi etiketleri kullanacaksınız? Bunlar gibi sektörünüze ve hedef kitlenize göre farklı tanıtım araçlarını kullanmanız, üstelik tüm bu araçları her bölümünüz için düzenli biçimde yapmanız gerekir.

Podcast farkındalığının ve dinleme alışkanlığının oluşması için orta ve uzun vadeli bir planlama içerisinde hareket etmelisiniz. İlk yayınınızdan itibaren ilgili bir kitleye ulaşacaksınız. Her yeni yayında onların bir kısmı geri gelecek. Böylece zincirin halkaları gibi her bölüm ile birlikte birbirine eklenerek topluluğunuz zaman içerisinde büyüyecek. Ancak bunun için aktardığımız gibi her şeyi planlı ve başlangıçtaki öngörülerinize göre ilerletlemelisiniz.

5. ANALİZ YAPIYOR MUSUNUZ?

Podcast’inizi büyük bir heyecanla kaydediyor ve yayınlıyorsunuz. Süreci profesyonelce yönetiyorsunuz. Peki, her şey yolunda mı?

Hedef kitlenizden nasıl tepkiler, geri bildirimler alıyorsunuz? Hangi içerikleriniz daha çok dinleniyor? Gündemi takip ediyor musunuz: neler değişiyor, yeni beklentiler var mı? Yeni ne yapabilirsiniz? Eksik yaptığınız bir şey var mı? Hedeflerinizi büyütmek için zaman geldi mi?

Belirli aralıklarla bu soruları sormak ve yanıtlarını bulmak çok önemli. Podcast istatistiklerinizi inceleyebilir, her türlü kanaldan topladığınız veri ve geri bildirimleri analiz edebilirsiniz. Bu analizler neyi doğru, neyi eksik yaptığınızı anlamanıza yardımcı olur.

İşte uzun vadeli sürdürülebilir podcast yayınları ortaya çıkarmak için bu 5 unsuru başarılı biçimde uygulamalısınız. Yok, bu aktardıklarımızı göz ardı eder, tez elden heyecanla Spotify’daki yerinizi almayı “arzularsanız”, evet, çevrenizdeki birkaç kişiye linkini gönderebileceğiniz birkaç yayınınız Spotify’da yerini alabilir. Ama hepsi bu kadar. Hevesinizi almak yeterliyse sorun yok. Belki de sizin için iyi bir podcast dinleyicisi olarak devam etmek daha doğru bir tercih olabilir.

NOT: Bu yazı ilk olarak Gazete Duvar‘da yayınlanmıştır.

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Yanıt Ver

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Podcaster olarak kendi sesinize güveninizi nasıl sağlarsınız?

Podcast yayıncılığında yeniyseniz, sesinizi kullanma becerinizden şüphe duyuyor olabilirsiniz. Ya da belki de bölümlerinizde sesinizin nasıl çıktığı konusunda olumsuz geri bildirimler aldınız. Bir podcast yayıncısı olarak, sesiniz hakkında güvensiz hissedebilir veya sesinize olan güveninizi kaybetmiş olabilirsiniz. İşte Kyra Gladwin, sesinizi nasıl kullanabileceğinizi ve özgüveninizi nasıl sağlayabileceğinizi ayrıntılı olarak açıklıyor.

Yayınlanma tarihi

=>

Podcast yayıncılığında yeniyseniz, sesinizi kullanma becerinizden şüphe duyuyor olabilirsiniz. Ya da belki de bölümlerinizde sesinizin nasıl çıktığı konusunda olumsuz geri bildirimler aldınız. Bir podcast yayıncısı olarak, sesiniz hakkında güvensiz hissedebilir veya sesinize olan güveninizi kaybetmiş olabilirsiniz. Her ne olursa olsun, sesiniz hakkında biraz güven kazanmanıza yardımcı olabilirim!

Bir podcaster olarak sesiniz, içeriğinizin hayat bulma şeklidir. Gösterinin yıldızı, başrol oyuncusu, ana yemektir. Ancak bazen dinleyicilerinize sunduğunuz uzman ve eğlenceli içerik ile bunu ifade etme inancınız arasında bir kopukluk olabilir. Özgüven eksik olduğunda ya da korku sizi ele geçirdiğinde ne olur? Önceki blog yazılarında, ses hijyeni ipuçlarını ve podcast sesinizi nasıl sağlıklı tutabileceğinizi tartıştım. Ancak sonuçta sesinizi nasıl kullandığınız, nasıl ses çıkardığınız ve nasıl hissettirdiğiniz büyük ölçüde psikolojiktir.

Bu makalede, sesin psikolojik bileşenini ve kendi sesinize güven eksikliğinin podcast’inizi nasıl olumsuz etkileyebileceğini inceliyorum. Zihninizin sesiniz üzerinde ne kadar güçlü olduğunu daha iyi anlamanızı istiyorum, böylece podcast yaparken sesinizin kontrolünü nasıl kazanacağınızı ve kendi sesinize güveninizi nasıl geliştireceğinizi öğrenebilirsiniz!

Sesin gücü

Bazı insanlar gözlerin ruha açılan pencere olduğunu söyler ama ben buna katılmıyorum, bence ses öyledir! Beni dinleyin: Sesin gücü çok büyüktür. Duygusal durumları gizlemeye çalışırken bile, ses genellikle gerçek duyguları ortaya çıkarır. Sesiniz kişiliğiniz ve ruh haliniz hakkında ipuçları verir. Ses tonunuz insanlar üzerinde bıraktığınız izlenime bile katkıda bulunur. Ve bir podcaster olarak, yarattığınız izlenim podcast’inizin nasıl alınacağını ve genel başarısını etkiler! Sesiniz, birinin abone olması veya ilk birkaç dakika içinde yayından çıkması arasındaki fark olabilir.

Temel olarak, sesinizin kalitesi ve genel güveniniz gösterinizin başarısı üzerinde astronomik bir etkiye sahiptir! Bir vokal koçu olarak, öğrencilerimin üstesinden geldiğini gördüğüm en büyük engellerden biri öz-bilinçtir. Çoğu zaman, sesleriyle yapmak istediklerini yapmak için gerekli araçlara, becerilere ve yeteneklere sahipler. Ancak kafalarının içindeki küçük canavar onlara yeterince iyi olmadıklarını söylüyor. Ve ses genellikle içsel duygularımıza ihanet ettiği ve mahrem duygusal durumlarımızı paylaştığı için, bu güven eksikliği vokal olarak açıktır!

Peki bu podcast yayıncıları için ne anlama geliyor?

Bu, basitçe risklerin daha yüksek olduğu anlamına geliyor. Az önce bahsettiğimiz açıklığı podcast yayıncıları için 100 ile çarpın! Dinleyicilerin odaklanabileceği başka bir şey olmadığından, sesinizin her yönünü bilinçaltında didik didik ediyorlar. Sesiniz ortalama bir insanınkinden daha bilinçli bir inceleme altındadır çünkü onu kelimenin tam anlamıyla dünyanın duyması için ortaya koyarsınız. Bu durum korku, öz-bilinç ve endişe duygularını ortaya çıkarabilir ve hepimiz endişenin kötü ses performansına yol açabileceğini biliyoruz! Ama endişelenmeyin! İşte bu yüzden, kendi sesinize özgüveninizi geliştirecek bazı uygulanabilir ipuçlarıyla size yardımcı olmak için buradayım.

Podcaster Olarak Kendi Sesinize Güven Sağlamak İçin İpuçları

İpucu 1: Ses sağlığına odaklanın

Vokal tekniğinizin sağlam ve güvenli olduğundan ve sağlıklı bir kasla çalıştığınızdan emin olursanız, kendi sesinizle ilgili bir şeylerin yanlış gitme olasılığı önemli ölçüde azalır. İnsanların seslerine olan güvenlerini kaybetmelerinin nedenlerinden büyük bir kısmı, en çok ihtiyaç duydukları anda seslerinin güvenilmez olacağından ya da kendilerine ihanet edeceğinden endişe etmeleridir. Sinirlerinin bir iş görüşmesi sırasında seslerinin zayıf çıkmasına neden olacağından, topluluk önünde konuşma yaparken seslerinin çatlayacağından ve podcast yayıncıları uzun süre kayıt yaptıktan sonra seslerinin yorulacağından ve zayıf veya ‘ince’ çıkmaya başlayacağından endişe edebilirler.

Tüm bu endişeler geçerlidir. Ancak, ses sağlığınıza öncelik vererek olasılıkları kendi lehinize çevirebilirsiniz. Bir podcaster olarak, sesiniz en büyük varlıklarınızdan biridir. Ama aynı zamanda eğitebileceğiniz ve güçlendirebileceğiniz bir kastır. Ses sağlığınız ve hijyeniniz konusunda kendinize güveniyorsanız, teknik bilginizin sizi taşıyacağına güvenebilirsiniz. Henüz yapmadıysanız, ses sağlığınızı geliştirmenize yardımcı olacak önceki blog yazıma göz atın.

İyi eğitilmiş bir sesin olumsuz koşullara yenik düşme olasılığı çok daha düşüktür! Bu nedenle, ses güveninizi geliştirmenin ilk adımı ses sağlığınıza odaklanmaktır.

İpucu 2: Farkındalık ve şükran pratiği yapın

Şimdi, kaygı ve kendi sesinize özgüveni konuşalım. Büyük bir röportajdan önce veya hatta solo kayıt yaparken endişeli duygulara sahip olmak tamamen normaldir. Ancak aşırı endişeli olmanın sesiniz üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Bu da kendi sesinize güveninize darbe vurabilir.

Peki, bununla nasıl başa çıkabiliriz? Öz-bilinç ve kaygı genellikle bedenimizde bulunmadığımız ve henüz gerçekleşmemiş senaryoları hayal ettiğimiz anlarda ortaya çıkar. Farkındalık ve şükran pratiği yapmak kaygıyı önemli ölçüde azaltabilir ve bu da özgüveninizi artırabilir.

Farkındalık ve şükran pratiği yapmak anda kalmanızı, olumlu şeylere odaklanmanızı ve öz farkındalığınızı geliştirmenizi sağlar. Anda daha fazla mevcut olursanız, sinir sisteminiz düzenlenir ve kendinizden hoşnut olma ve kendinize güvenme duygusunu geliştirebilir, böylece özgüveninizi artırabilirsiniz.

Bir sonraki bölümü kaydetmeden veya o muhteşem konukla oturmadan önce farkındalık pratiği yapmak için biraz zaman ayırmak, geliştirilecek harika bir alışkanlıktır. Bu, şimdiki anda kalmanıza yardımcı olacak ve endişe canavarının size ve sesinize yaklaşmasını önleyecektir!

Bonus İpucu!

Farkındalık ve şükran egzersizlerini günlük rutininize dahil edin!

Uzun sürmesine gerek yok, günde sadece beş dakika. Ben her gün minnettar olduğum 5 şeyi yazmayı ve nasıl hissettiğimi görmek ve fiziksel ve duygusal durumumun farkında olmak için 10 dakikamı vücudumla bir check-in yaparak geçirmeyi seviyorum. Zamanla, bu tür bir farkındalığın, sesinizin nasıl hissettiğinin daha fazla farkında olmayı öğrettiği için genel ses sağlığınızı da büyük ölçüde iyileştireceğini göreceksiniz.

İpucu 3: Pratik yapmak mükemmelleştirir!

Pek çok insanın ses güveni ile ilgili mücadelelerini paylaştığını duydum ve verdiğim en büyük tavsiyelerden biri ‘senaryoyu değiştirmek’ ve ses güveninizle ilgili anlatıyı yeniden çerçevelemek. Bazen, beyninizi sesiniz konusunda kendinize güvendiğinize inanması için kandırmanız gerekir. Bunu yapmanın en iyi yolu da onaylayıcı bir dil kullanmak ve kendinize güvenmediğiniz zamanlarda bile kendinize güvenerek konuşma pratiği yapmaktır.

Pratik yapmanın gücünü hafife almayın! Ne kadar çok yavaş ve anlaşılır konuşma pratiği yaparsanız, kendinizden o kadar emin görünürsünüz. Ve bu nedenle, daha fazla güven kazanacaksınız. İnsanlar özgüven eksikliği yaşadıklarında daha hızlı konuşma ve biraz mırıldanma eğiliminde olurlar, bu nedenle bunun tam tersini yapmaya çalışın. Bir sonraki podcast bölümünüzü kaydetmeden önce, sesinizin hazır ve kullanıma hazır olması için yeterli bir ses ısınması yaptığınızdan emin olun. Hatta günlük farkındalık pratiğinizi de bu ısınmaya dahil edebilirsiniz, bu da mevcut kalmanıza ve sesinizin kontrolünü daha fazla elinizde hissetmenize yardımcı olacaktır.

Kayıt sırasında doğru nefes desteği sağlamak için dik durduğunuzdan/oturduğunuzdan emin olun ve konuşurken iyi miktarda hava akışı kullanmaya odaklanın. Tüm bu teknik adımlar podcast’inizi kaydederken kendinize güvenmenize yardımcı olacaktır. Ve ne kadar çok pratik yaparsanız, o kadar iyi olursunuz!

Kendi Sesinize Güveninizi Geri Kazanalım!

Bir podcaster olarak kendi sesinize güveninizi inşa etmek, programınızın genel başarısı için zorunlu bir unsurdur! Ses potansiyelinizi ortaya çıkarmanız için size saatlerce ipuçları ve püf noktaları verebilirim. Ancak günün sonunda en önemli faktör kendinize olan inancınızdır. Özgüven inşa etmenin kolay olmadığını biliyorum ama bu mümkün! Ve bu üç uygulanabilir adımı uygulayarak gelişmeyi göreceksiniz! Unutmayın, bu bir koşu değil, bir maraton ve tutarlı uygulama size uzun vadeli sonuçlar getirecektir. Ben size inanıyorum, şimdi sizin kendinize inanma zamanınız!

Kaynak: Kyra Gladwin / We Edit Podcasts

Okumaya devam et

Haberler

Eski Spotify yöneticisi ve Parcast Studios kurucusu Max Cutler yeni bir medya şirketi kurdu: Pave Studios

Spotify’ın eski Başkan Yardımcısı, Talk Creator İçerik ve Ortaklıklar Başkanı, Parcast Studios Kurucusu ve girişimci Max Cutler, ses, video, kitap ve eğlencenin ön saflarında yer alan yeni medya şirketi PAVE Studios’un kuruluşunu duyurdu.

Yayınlanma tarihi

=>

Spotify’ın eski Başkan Yardımcısı, Talk Creator İçerik ve Ortaklıklar Başkanı, Parcast Studios Kurucusu ve girişimci Max Cutler, ses, video, kitap ve eğlencenin ön saflarında yer alan yeni medya şirketi PAVE Studios‘un kuruluşunu duyurdu. Yaratıcıları güçlendirme ve ilgili topluluklar aracılığıyla bağlantıları teşvik etme taahhüdüyle PAVE Studios, medyada yeni bir çağın önünü açmayı hedefliyor.

Max Cutler, “Günümüz medya ortamında, formatların yakınsaması içerik tüketme şeklimizi yeniden şekillendiriyor. Yazılı, sesli ve görüntülü içerikler aracılığıyla izleyicilerle başarılı bir şekilde etkileşim kuran ve fandomlar yaratan hikâye anlatıcıları, güçlü topluluklarını çeşitli işletmelere dönüştürme konusunda öncü oldular. PAVE Studios, yaratıcıları güçlendirirken, içerik keşfini basitleştirirken ve canlı hayran topluluklarını teşvik ederken, dünyanın en iyi orijinal içeriğini üretmenin, dağıtmanın ve tüketmenin daha iyi bir yolu için zemin hazırlayacak” dedi.

Geniş bir içerik stratejisi izleyen birçok eğlence şirketinin aksine PAVE Studios, keşfedilebilirliği artırmayı ve kitlelere istedikleri ve sevdikleri içerikle üstün hizmet sunmayı amaçlayan türe özgü markalardan oluşan benzersiz bir ekosistem oluşturmayı hedefliyor. En iyi içerik üreticilerinin yanı sıra, her topluluk ses, video, kitap, canlı deneyimler, ticari ürünler ve daha fazlasını içeren bir dizi yeni, orijinal içerik sunacak. Medya şirketi başlangıçta sırasıyla Wellness ve True Crime’a odaklanan OpenMind ve Crime House adlı iki yeni stüdyo açacak ve gelecekte başka markaları da tanıtmayı planlıyor

Kaynak: PodNews

Okumaya devam et

Haberler

Podcast’te video fragmanları nasıl kullanabilirsiniz?

Podcast’inize yeni dinleyiciler kazandırmak ve topluluğunuzu büyütmek için video fragmanlar harika bir keşfedilebilirlik aracı olabilir. Peki, bunu yapıl gerçekleştirebilirsiniz? Anya Spence yazdı…

Yayınlanma tarihi

=>

Ses takıntılıların dünyasında video hala tartışılan bir konu. Bazıları için video podcast’ler hala büyük bir tabu. Ancak bize sorarsanız video, programınızın keşfedilebilirliğini sağlamanın en önemli yollarından biri. Sonuçta, ideal kitleniz tarafından keşfedilmeyecek bir şey için çok fazla çaba, zaman ve para harcamanın bir anlamı var mı? Bizce değil.

İşte bu noktada video fragmanlar devreye girebilir. Video fragmanları, izleyicileriniz için beklenti ve heyecan yaratmanın hızla iyi bir yolu haline geliyor. Bir fragman kullanarak, bir izleyici podcast’in en iyi 4-5 parçasını görür, bu da size tutkulu oldukları veya ilgilendikleri bir noktaya odaklanmaları şansı verir.

Yeni dinleyiciler için elbette harika bir keşfedilebilirlik aracı olabilirler. Ancak programınızı ara sıra dinleyen çok sayıda mevcut takipçiniz olması da muhtemeldir. Onların akışında harika bir video görünürse, bu onlara yeniden etkileşime geçmelerini hatırlatmanın ve podcast uygulamalarında programınızı gördüklerinde tıklama olasılıklarını artırmanın bir yoludur.

İşte video fragmanlarınızı daha da cazip hale getirmek için öğrendiklerimiz:

1. Onları Kısa Tutun

Podcast’inizin video fragmanı kesinlikle izleyici beklentisiyle ilgili olmalı. Bu da fragmanın 60 saniyenin altında olmasını istediğiniz anlamına gelir. Çok uzun tutarsanız bölümle ilgili çok fazla bilgi vermiş olursunuz. Amaç, normalde yayın sonrası bir klipte yapabileceğiniz gibi, tek başına içerik vermek yerine heyecanlandırmaktır.

Üzerinde çalıştığımız The Daily Mail programı ‘Straight to the Comments’den iyi bir son dakika haber klibi örneği.

2. Akılda Kalıcı Olsunlar

İnsanların kısa sosyal kliplerinizi en az 1,5 kez (yani bir buçuk döngü) izlemesini gerçekten istiyorsunuz; bu, algoritmaya değerli olduğunu söyler. Bu da kitlenizin ilgisini çekecek bir şeye ihtiyacınız olduğu anlamına gelir. Bu bir soru, komik bir an ya da son dakika haberi olabilir… İzleyicinin ilgisini canlı tutmanız gerekir. Ayrıca klibin sonu ile başlangıcının eşleşmesi de yardımcı olur; böylece izleyici bir döngüye başladığını fark etmez.

3. Onları Gösterişli Yapın (Makul Ölçüde)

Her bir bölümünüzün ya da tüm programınızın video fragmanının ses akışınızla aynı stile ve hisse sahip olması gerekir. Programı neşeli bir kişilikle yürütüyorsanız, kesimleri keskin, hızlı ve günün sonunda çekici hale getirdiğinizden emin olun! Öte yandan, bu ciddi bir podcast ise, sırf trend bu olduğu için yüksek enerjili müzikleri tercih etmeyin. Videoları güzel ve paylaşılabilir hale getirin, ancak kitlenizin ilgi çekici ve içeriğinize uygun bulacağını bildiğiniz şeylere de bağlı kalın.

Bir başka harika örnek de The Daily Mail’de yayınlanan ‘Hakkımda Bildiğim Her Şey’ adlı programın tanıtım videosu

4. Dinlemelerini Sağlayın

Videoyu oluştururken, klibinizin bir yerine her zaman bir CTA eklediğinizden emin olun. Bu bir podcast karesi veya sözlü bir CTA da olabilir (örneğin, Help I Sexted My Boss bu konuda harika bir iş çıkarıyor); ancak her zaman dinleyicilerin programınızı nerede bulabileceklerini ve takip edebileceklerini belirtin. Bir izleyici bunun bir podcast olduğunu anlamalıdır; kaç klibin bundan bahsetmemesi şaşırtıcıdır.

5. Tutarlı Olmalarını Sağlayın

Fragmanlar için video stilinizi belirledikten sonra sürekli değiştirmeyin. Programın tüm sosyal kanallarda anında tanınabilir olmasını istiyorsunuz. Sosyal medya kanallarınızda tutarlı bir şekilde aynı yazı tiplerini, renkleri ve animasyon stillerini kullanmak isteyeceksiniz; bu podcast’inizin kimliğini oluşturmanıza yardımcı olacaktır.

Kaynak: Anya Spence / Podcast Discovery

Okumaya devam et

En son