Bizimle iletişime geçin

Haberler

Başarılı bir podcast’in 5 şartı

Başarılı ve sürdürülebilir bir podcast yayını için ne yapmanız gerekiyor? İşte yola çıkarken göz önünde bulundurmanız gereken 5 şart…

Yayınlanma tarihi

on

Podcast’e ilgi artıyor. Yalnızca bireyler değil kurumlar da daha fazla podcast’e ilgi gösteriyor.

Bir podcast başlatanların sayısında artış olsa da, başlayan bir podcast’i sürdürülebilir kılmak kolay olmuyor. Heyecanla başlayan birçok yayın “podfade” (bir podcast’in kısa bir süre bölümler yayınladıktan sonra birdenbire yayınını sona erdirmesi) olarak tanımlanan bir sürece giriyor.

Örneğin, yalnızca Apple Podcasts’te 2,4 milyondan fazla podcast var ve bunların yalnızca yüzde 21’i aktif; yani son 90 gün içinde bir bölüm yayınlamışlar. Bir başka deyişle her 5 podcast’ten yalnızca bir tanesi yayınına devam edebiliyor.

Podcast’e ilgi gösterenlerin ilk motivasyonu “Spotify’da, Apple Podcasts’te podcast’imi nasıl yayınlarım ya da nasıl yüklerim?” sorusu oluyor.

Önceki yazılarımda da dile getirdiğim gibi ilginin artmasında özellikle Spotify’ın 2019’dan itibaren podcast’e yatırım yapması ciddi bir itici güç oldu. Hakkını teslim etmemiz gerekiyor.

Ama, bir ses dosyasının (podcast’in) tek başına Spotify’da ya da Apple Podcasts’te yer alması başarılı bir podcast projesi için yeterli bir unsur değil. Podcast mecrasının anlaşılması, nitelikli bir yayının gerekliliklerinin öğrenilmesi ve bunların devamında stratejik bir planlama orta ve uzun vadede hayatta kalacak bir podcast yayınının ortaya çıkmasının temel koşullarını oluşturuyor.

Peki, başarılı ve sürdürülebilir bir podcast yayını için ne yapmanız gerekiyor. İşte yola çıkarken göz önünde bulundurmanız gereken 5 şart…

1. NEDEN PODCAST’E BAŞLIYORSUNUZ?

Evet, daha ilk adımda bu soruya vereceğiniz yanıt gerçekten çok önemli. Emek ve para harcayacağınız bir işe neden girişiyorsunuz? Sizi podcast’e başlamaya iten “nedenlerinizin” kuvveti ve motivasyonu sizin “tutkunuzun” ve aynı zamanda farkındalığınızın düzeyini de belirleyecek. Her işte olduğu gibi podcast yayıncılığında da engeller, zorluklar ve zorunluluklarla karşılaşacaksınız. Bunların üstesinden gelme cesaretinizi ve becerinizi işte başlangıçta oluşturduğunuz farkındalığınız ve güçlü “nedenleriniz” belirleyecek. Popüler bir heyecana kapılmakla gerçekten “onu” istemek arasındaki temel ayırt edici yer burası.

Podcast’e “neden” başlıyor olabilirsiniz? Örneğin, bireysel olarak bir uzmanlığınız var ve uzmanlığınızla ilgili bir “otorite”, “güven” ve “itibar” oluşturmak isteyebilirsiniz. Kişisel markanız etrafında bir “topluluk” oluşturmak isteyebilirsiniz. Kaliteli bir podcast yayını ile sponsorluk ve reklam geliri elde etmek isteyebilirsiniz.

Ya da podcast’inizi kurumunuz, markanız için başlatacaksanız aynı şekilde kurumunuz, markanız etrafında bir “güven” ve “itibar” inşa edebilirsiniz; “otorite” haline getirebilirsiniz. Bulunduğunuz sektör ya da iş alanına göre daha birçok farklı “neden” için bir podcast’e başlayabilirsiniz. Ancak, dediğimiz gibi bu “nedenlerinizi” daha başlarken çok iyi belirlemiş olmanız gerekir.

Bu ilk adımda güçlü bir yanıt oluşturamıyorsanız belki de hiç başlamamak daha doğru bir karar olabilir.

2. HEDEF KİTLENİZİ TANIYOR MUSUNUZ?

Podcast’e başlama “nedenlerinizi” iyi belirlediyseniz muhtemelen yayınınızı kimlerin dinlemesini istediğinizi de belirlemişsinizdir. Bir podcast’i yayınlayıp sonra rastlantısal olarak herkesin dinlemesini beklemek, hayal kırıklıklarının temelini oluşturuyor ve “podfade”e giden süreci başlatıyor. Kime ulaşmak istediğinizi bilmiyorsanız, hangi yoldan gittiğinizi de bilemezsiniz.

Elbette geniş kitlelere seslenen popüler podcast’ler de var. Çoğu eğlence, gerçek suç hikayeleri gibi farklı alanlarda podcast’ler de bulunuyor. Ama son derece sınırlı sayıdaki bu yayınların arkasında ya popüler isimler ya da büyük yapım şirketleri var.

Ayrıca podcast’e başlama “nedenlerinizi” ve “hedef kitlenizi” iyi belirlemişseniz, öyle milyonlarca, yüzbinlerce kişiye ulaşma ihtiyacınız ve kaygınız da olmaz. Eğer yayınınızı dinlemesini arzu ettiğiniz hedef kitleniz 10 bin kişiden ibaretse, yalnızca bu kitleye odaklanmanız yeterli olur. Bu kitle bazen 500 kişiye kadar bile daralabilir.

Hedef kitlenizi “soyut” olarak belirlemek yerine ne kadar “somut” veriler üzerine dayandırırsanız o kadar başarılı olursunuz. Bunun için de iyi bir araştırma, analiz yapmanız, raporlar hazırlamanız gerekir. Bu aşamada tüm verileri toplayıp, segmente edebilirsiniz. Hatta örneklem yöntemiyle belirlediğiniz hedef kitlenin ihtiyaç ve beklentilerini analiz etmek için online anket ve araştırmalar da yapabilirsiniz. Bu aynı zamanda daha podcast’iniz yayına başlamadan hedef kitlenizi duyarlı ve ilgili hale getirir.

Dolayısıyla, başlangıçta hedef kitlenizi seçmek aynı zamanda kimin için, nasıl içerikler üretmeniz gerektiğini de belirler. Hedef kitlenizin “ihtiyaçlarını, zorluklarını, beklentilerini” iyi tespit eder, ona göre içerik üretmenizi sağlarsınız. Yine podcast’iniz için tanıtım ve pazarlama araçlarını seçerken yayınınızı kime ulaştırmanız gerektiğini bilirsiniz; hedef kitlenizin bulunduğu mecraları seçer, kullandığı araçlara odaklanırsınız.

3. PLANLAMINIZI YAPTINIZ MI?

Podcast’e başlama “nedenlerinizi” ve “hedef kitle seçiminizi” sağlıklı ve doğru biçimde yaptıysanız önemli eşikleri aştınız demektir. Bundan sonra “planlama” aşamasına geçmeniz gerekir. Planlama aşamasında nasıl bir yayın süreci gerçekleştireceğinizi belirlersiniz. Bu aşamada podcast formatı, adı, tasarımlar, periyot, süre, tanıtım ve pazarlama araçlarını belirlemelisiniz.

Yine podcast kayıtlarını hangi koşullarda ve hangi araçlarla gerçekleştireceğinizi, tüm süreci kendiniz mi yöneteceksiniz yoksa dışardan profesyonel bir destek alıp almayacağınızı da planlamanız gerekir.

Hedef kitlenizin ilgisini çekecek içerik stratejinizi, temaları ve başlıkları da oluşturup genel planlamanıza son şeklini vermeniz sürdürülebilir bir yayın oluşturabilmek için zorunlu.

Açıkçası her 5 podcast’ten 4’ünün “podfade” ile sonuçlanmasının altında özellikle bu üç unsurun göz ardı edilmesi yatıyor. Neyi, nasıl yapacağınızı bilmezseniz, başlangıçtaki enerjiniz “niyet ve hayal” olmaktan öteye geçemez.

Özellikle bireysel olarak profesyonel bir işinize ek olarak podcast üretecekseniz, üstelik bunu kendi olanaklarınızla yapmaya yönelmişseniz dersinize çalışmadan başlayacağınız yolculuğun kısa sürede akamete uğraması kaçınılmaz. Bu aynı zamanda kurumunuz için yürüteceğiniz bir podcast süreci için de geçerli. Plansız ve hazırlıksız bir podcast sürecinin sonunda başarısızlığın faturasını bizzat podcast’in kendisine ve mecraya kesmek akılcı bir açıklama olamaz.

4. PODCAST’İ ERİŞİLEBİLİR HALE GETİRDİNİZ Mİ?

Her şeyi dört dörtlük yaptınız ve harika içerikler oluşturarak başarılı bir podcast oluşturdunuz. Peki, hedef kitlenizin bundan haberi var mı?

Evet, podcast’inizi sunucunuzda yayınlayarak Spotify Apple Podcasts, Google Podcasts, Deezer gibi birçok dizine (dinleme platformu) dağıtıyorsunuz. Kullanıcıların bir kısmı platform içi aramalarla podcast’inizi görebilir. Ya da bu platformların algoritmasının izin verdiği kadar yayınınız keşfedilebilir. Ancak platformlar içi erişim ve keşfedilebilirlik ne yazık ki şu an için başarılı yayınları dinleyicilere ulaştırmak için yeterli düzeyde değil.

Ayrıca birçok potansiyel dinleyici için podcast alanı oldukça yeni. Kavramı bile yeni duyan hâlâ birçok kişi var. Bir taraftan mevcut podcast dinleyicilerinin dikkatini çekmeye çalışırken, bir taraftan da potansiyel dinleyicilere ilk deneyimlerini yaşatmak gibi bir misyonu da üstlenmeniz gerekir. Bu aynı zamanda “yenilikçi” bir yaklaşım sunacağı için size ve markanıza “değer” katacak bir unsura da dönüşebilir.

Bu nedenle, podcast’inizi yayınlamak tek başına yeterli olmayacaktır; yayınınızı ek tanıtım ve pazarlama araçlarını kullanarak hedef kitleniz için erişilebilir ve fark edilebilir hale getirmelisiniz. Bunu da 3’üncü başlığımızda vurguladığımız gibi daha planlama aşamasında belirlemişseniz her şey tıkır tıkır işler. Kullanacağınız sosyal medya mecraları belli mi? Auidogram (kısa ses odaklı video klip)  hazırladınız mı? E-bülten kullanacak mısınız? Basın bülteni hazırlayacak mısınız? Paylaşımlarda hangi etiketleri kullanacaksınız? Bunlar gibi sektörünüze ve hedef kitlenize göre farklı tanıtım araçlarını kullanmanız, üstelik tüm bu araçları her bölümünüz için düzenli biçimde yapmanız gerekir.

Podcast farkındalığının ve dinleme alışkanlığının oluşması için orta ve uzun vadeli bir planlama içerisinde hareket etmelisiniz. İlk yayınınızdan itibaren ilgili bir kitleye ulaşacaksınız. Her yeni yayında onların bir kısmı geri gelecek. Böylece zincirin halkaları gibi her bölüm ile birlikte birbirine eklenerek topluluğunuz zaman içerisinde büyüyecek. Ancak bunun için aktardığımız gibi her şeyi planlı ve başlangıçtaki öngörülerinize göre ilerletlemelisiniz.

5. ANALİZ YAPIYOR MUSUNUZ?

Podcast’inizi büyük bir heyecanla kaydediyor ve yayınlıyorsunuz. Süreci profesyonelce yönetiyorsunuz. Peki, her şey yolunda mı?

Hedef kitlenizden nasıl tepkiler, geri bildirimler alıyorsunuz? Hangi içerikleriniz daha çok dinleniyor? Gündemi takip ediyor musunuz: neler değişiyor, yeni beklentiler var mı? Yeni ne yapabilirsiniz? Eksik yaptığınız bir şey var mı? Hedeflerinizi büyütmek için zaman geldi mi?

Belirli aralıklarla bu soruları sormak ve yanıtlarını bulmak çok önemli. Podcast istatistiklerinizi inceleyebilir, her türlü kanaldan topladığınız veri ve geri bildirimleri analiz edebilirsiniz. Bu analizler neyi doğru, neyi eksik yaptığınızı anlamanıza yardımcı olur.

İşte uzun vadeli sürdürülebilir podcast yayınları ortaya çıkarmak için bu 5 unsuru başarılı biçimde uygulamalısınız. Yok, bu aktardıklarımızı göz ardı eder, tez elden heyecanla Spotify’daki yerinizi almayı “arzularsanız”, evet, çevrenizdeki birkaç kişiye linkini gönderebileceğiniz birkaç yayınınız Spotify’da yerini alabilir. Ama hepsi bu kadar. Hevesinizi almak yeterliyse sorun yok. Belki de sizin için iyi bir podcast dinleyicisi olarak devam etmek daha doğru bir tercih olabilir.

NOT: Bu yazı ilk olarak Gazete Duvar‘da yayınlanmıştır.

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Yanıt Ver

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Podcast yayıncıları için ses klonu iki ucu keskin bir kılıç

Birçok podcast yayıncısı ses klonları kullanmaya başlarken New York Times bunu “iki ucu keskin kılıç” olarak nitelendirdi.

Yayınlanma tarihi

=>

Benjamin Boster’ın planı basitti. 30 dakikalık ses kaydını yükleyecekti ve gerisini yazılım halledecekti.

Bir veya iki saatlik işlemden sonra klon ortaya çıkacaktı; haftada üç bölümden beş bölüme çıkmasını sağlayacağını umduğu bir ses simülasyonu.

Boster, popüler bir yatıştırıcı podcast olan “I Can’t Sleep“in sunucusu ve tek sahibi (Wikipedia’dan kadife ses tonuyla okuyor) ve aylık ortalama 400.000 indirme alıyor.

Utah, Pleasant Grove’da yaşayan 44 yaşındaki eski proje yöneticisi Boster, “İnsanlar bana her zaman sesimin onları uyuttuğunu söylerdi. Bunu yeterince kez duyduğunuzda, sonunda bir anda her şey netleşiyor” diyor.

Arşivinde düzinelerce saatlik ses kaydı bulunan Boster, istediği uzunlukta bir ses örneği buldu, bunu Elevenlabs adlı bir yapay zeka ses üretim platformuna yükledi ve ikizini bulmak için bekledi.

ChatGPT gibi sohbet robotları ve Midjourney gibi görüntü oluşturucuların arkasındaki teknolojiyi kullanan Elevenlabs ve benzeri hizmetler, kullanıcıların sıfırdan gerçekçi sesler oluşturmasına, önceden hazırlanmış seslerden oluşan bir kütüphaneden seçim yapmasına veya kendi seslerini neredeyse mükemmel bir doğrulukla kopyalamasına olanak tanıyor.

İkinci işlev, podcast sunucuları arasında hem endişe hem de hayranlık uyandırdı. Bir podcast sunucusunun sesi aynı zamanda bir imzadır, insanların etrafında toplandığı bir ateş gibidir. Bir kopyası, sahibinin daha hızlı, daha az masrafla ve yabancı dillerde çalışmasına yardımcı olma potansiyeli olan bir yardımcı mıdır, yoksa sadık dinleyicilere ihanet mi?

“Criminal” ve “This Is Love” programlarının sunucusu Phoebe Judge, “İnsanların sesime bağlandıklarını hissetmelerinden çok memnunum ve bunu başkalarına devretmekle ilgilenmiyorum. Podcast’lerin çoğunlukla yapay zeka tarafından seslendirildiği bir döneme geldiğimizde, umarım bu işin içinde olmayacağım” diyor.

Gerçek bir kişiyi temsil etmeyen yapay sesler, diğer alanlarda da yaygınlaşmıştır. Son nesil sesle çalışan asistanlar ve telefonla müşteri hizmetleri sistemleri, milyonlarca tüketiciyi gerçekçi sesli robotlarla tanıştırmıştır. Bazı reklamlar, haber makaleleri ve sesli kitaplar için sentetik sesli anlatım standart hale gelmektedir.

Podcast yayıncılığında, sunucu koltuğuna insan olmayan birini oturtmaya yönelik ilk denemeler tepkiyle karşılandı. 2023 yılında, podcast stüdyosu Wondery, deneme sürümünün eleştirilere yol açmasının ardından, spor podcast’i “The Lead: Starting Five”ın yapay zeka sunucusunu sessizce emekliye ayırdı. Geçen ay, Inception Point AI adlı bir start-up, haftada 3.000’den fazla yapay zeka sunuculu podcast bölümü yayınlama stratejisi nedeniyle büyük bir tepkiyle karşılaştı. LinkedIn’de yayınlanan bir gönderide, şirketin “yarım yamalak yapay zeka saçmalıklarıyla” insan emeğinin değerini düşürdüğü iddia edildi.

Ancak, sunucular, reklamcılar, yazılım geliştiriciler ve yayıncılar dahil olmak üzere sektördeki bir düzineden fazla kişiyle yapılan röportajlar, ses klonlarının giderek yaygınlaştığını gösterdi. Sunucu kopyaları, stüdyo performanslarını geliştirmek, hatta değiştirmek ve bölümleri diğer dillere çevirmek için zaten kullanılıyor. Bu bahar, popüler iş podcast’i “Diary of a CEO”nun sunucusu Steven Bartlett, ses klonunun sunuculuğunu yaptığı bir yan program başlattı.

Klonların okuduğu reklamlar da halihazırda geliştirme aşamasında.

Podcast ağı ve reklam platformu Acast’ın CEO’su Greg Glenday, şirketin klonların okuduğu reklamlarla ilgili iç deneyleri hakkında “Şaşırtıcı derecede iyi. Birlikte çalıştığımız yaratıcılar bu durumdan çok memnun görünüyor” dedi.

Boster’ın klonu hazır olduğunda, Wikipedia makalesinden (“Arkeoloji” başlığını seçti) metni kopyalayıp Elevenlabs uygulamasına yapıştırdı ve bir düğmeye basarak konuşma oluşturdu. Çıkan ses tuhaftı; birkaç tuhaflık dışında neredeyse tamamen ona benziyordu.

“Tınısı biraz farklıydı ve ritimde bazı nüanslar tam olarak yoktu” dedi.

Boster, bazı ayarlarda birkaç düzenleme ve ince ayar yaparak, daha da ikna edici bir yeni model üretti. Test olarak, bunu “I Can’t Sleep” adlı bir bölümde kullandı ve kasıtlı olarak yapay zeka ile oluşturulduğunu belirtmedi.

Boster, “Bir deney yapmak istedim. İnsanlar bunu fark edebilecek mi? Ve eğer fark ederlerse, bu sorun olur mu? Yoksa rahatsız olurlar mı?” dedi.

Elevenlabs ve Speechify, Respeecher ve Resemble.AI gibi rakip programlar en gelişmiş ses klonlama teknolojisini sunsa da, modern podcast düzenleme araçlarında daha temel sürümler yerleşik olarak bulunur. Descript ve Riverside.fm gibi popüler hizmetler, kullanıcıların konuşmacının sesini yapay zeka ile simüle ederek kaydedilmiş konuşmaya ekleme veya değişiklik yapma olanağı sunar.

Podcast düzenleme, hatalar veya düzeltmeler nedeniyle sık sık bölümlerin yeniden kaydedilmesini gerektirir, bu da stüdyoya birden fazla kez gitmek anlamına gelebilir. Ses klonlamaya genel olarak şüpheyle yaklaşan birkaç sunucu, bu gibi durumlarda klonlamanın yararlı olabileceğini kabul etti.

“Snap Judgment” programının sunucusu Glynn Washington, “Diyelim ki, bir şeyleri kaydedebileceğim bir stüdyoya yakın değilim ve biri bana ‘Hey, bunu bir yapay zeka programı kullanarak düzeltmemiz gerekiyor’ diyor. Bunun meşru bir kullanım olduğunu düşünürdüm” diyor.

Birçok sunucu, podcaster Lex Fridman’ın Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile yaptığı son röportajda yaptığı gibi, kendilerini başka dillere çevirmek için yapay zeka klonunu kullanmayı onayladı ve hatta bu konuda heyecan duydu. Genellikle, birden fazla dilde mevcut olan az sayıdaki podcast, kendi sesleriyle konuşan insan çevirmenler kullanıyor.

Spotify ve iHeartMedia‘daki pilot programlar şu anda Bill Simmons, Malcolm Gladwell ve Jay Shetty gibi seçkin podcast sunucularının seslerini İspanyolca, Fransızca, Portekizce ve diğer dillere klonlamasına izin veriyor. (Programlarda yapay zeka kullanımı hakkında açıklamalar yer alıyor.)

“Talk Easy” programının sunucusu Sam Fragoso, “Farklı ülkelerdeki insanlara kendi ana dillerinde ulaşabilmek harika olurdu. Bu, herkes için kazan-kazan durumu” diyor.

Klonlar reklamcılıkta da ilerleme kaydetmeye hazırlanıyor. Birçok sunucu, sponsorların bir bölüm sırasında tanıtım materyallerini okumaları için onlara ödeme yaptığı reklam okumalarını biraz tatsız buluyor. Teorik olarak bir klon, bu görevi üstlenmekle kalmayıp, minimum çabayla (örneğin belirli demografik gruplara yönelik) neredeyse sınırsız sayıda reklam varyasyonu üretebilir.

Büyük reklamverenlerin bir kopyayı desteklemek için ödeme yapıp yapmayacağı ve ne kadar ödeyeceği henüz belli değil. Ancak Acast’tan Glenday, ses klonunun kullanılmasıyla reklamın değerinin azalmayacağını savundu.

Glenday, “Bence bunun, sunucunun okuduğu reklamla aynı değerde olduğu çok makul bir argüman. Ödediğiniz şey, yaratıcının sesinin sahip olduğu etki, onu okumak için harcanan emek değil” dedi.

Bazı podcast yayıncıları için, koşullu klon kullanımının faydaları bile potansiyel maliyetlerden daha ağır basmaktadır. Dinleyiciler, söylenen sözler nedeniyle değil, onları söyleyen kişiyle bir bağ hissettikleri için dinlediklerini savunuyorlar.

Dinleyiciler, o kişinin gerçekten orada olup olmadığından şüphe etmeye başladıkları anda, büyü bozulur.

“Memory Palace” programının sunucusu Nate DiMeo, “Bu, sanat formunu tamamen baltalar. Dinlediğiniz şey, başka birinin bilincine açılan bir penceredir. Her şeyin özü budur” diyor.

Şişeden çıktıktan sonra, yapay zeka cini kontrol etmek zor olabilir. Yıllardır, özel efektlerin yoğun olduğu film yapımlarında aktörlerin dijital olarak taranması yaygın bir uygulamadır. Bu sayede film yapımcıları, yapay zeka araçlarını kullanarak aktörlerin performanslarını geliştirebilir veya değiştirebilir. Bu tür kopyaların kullanımının kısıtlanması, 2023 Hollywood aktör grevinde önemli bir tartışma konusu oldu.

Röportajlarda, büyük podcast yayıncılarının yöneticileri, yaratıcılar veya dinleyicilerle ilişkilerini tehlikeye atacak bir ürün veya politika sunmaktan çekindiklerini söylediler. Ancak ses klonlarının yetenekleri konusunda heyecanlarını dile getirdiler.

Spotify’ın podcast ürünleri başkanı Maya Prohvonik, “Bu teknolojinin birçok yaratıcı için daha fazla olanak sağlayacağına dair iyimserim. Bu sadece kendinizi ölçeklendirmek için bir araç. Sizin yerinizi almıyor” dedi.

iHeartPodcasts’in başkanı Will Pearson, bir bölümü sunmak veya bir reklamı baştan sona okumak için klonların kullanımına karşı çıkacağını, ancak düzenlemelerde veya bir insanın performansını özelleştirmek için kullanılabileceğini söyledi.

Pearson, “Bu şeyleri uyarlama yeteneğini keşfetmek ilginç olacak” dedi.

Boster kararsız kalmaya devam ediyor. “I Can’t Sleep” hayranlarının yapay zeka deneyini eleştireceğinden endişelenmesine rağmen, herhangi bir şikayet almadı.

Yine de, podcast’i kendisi kaydetmeye geri döndü ve klonla başka bir bölüm yayınlamadı. Boster, dinleyicilerinin sadece yarı bilinçli olmasına rağmen, belirli bir özen yükümlülüğü hissettiğini söyledi.

Boster, “Muhtemelen bu işten paçayı sıyırabilirim. Ama bu durum bana geri tepebilir” dedi.

Kaynak: Reggie Ugwu / New York Times

Okumaya devam et

Haberler

YouTube’tan, yapay zeka nedeniyle çalışanlarına gönüllü işten ayrılma teklifi

Youtube CEO’su Neal Mohan, ürün bölümünü üç gruba yeniden yapılandırırken, video platformundan ayrılmak isteyen çalışanların tazminat almaya hak kazanacağını duyurdu.

Yayınlanma tarihi

=>

YouTube, reklamcılık ve eğlence sektöründe hâlen baskın bir güç olmaya devam ediyor, ancak yapay zekanın yarattığı dönüşüm hiçbir şirketi es geçmiyor.

YouTube CEO’su Neal Mohan Çarşamba günü çalışanlara gönderdiği bir notta, yapay zekanın yarattığı dönüşüm ve fırsatları video platformunu yeniden yapılandırmak için bir neden olarak gösterdi. Yönetici, şirketin ürün ekipleri için yeni bir raporlama yapısı oluşturdu ve şirketten ayrılmak isteyen YouTuber’lara tazminat ödeyen gönüllü çalışan işten ayrılma programını başlattı.

Bir kaynak, değişiklikler kapsamında hiçbir pozisyonun kaldırılmadığını, ancak gönüllü ayrılma programlarının bazen daha sonra yapılacak kesintilerin habercisi olabileceğini belirtti. İşten ayrılma teklifinde bulunma kararı, Amazon’un yapay zekanın yarattığı yıkıcı etkiyi gerekçe göstererek 14.000 kişilik işgücü azaltma planını açıkladığı hafta alındı.

YouTube bundan sonra üç ürün organizasyonuna sahip olacak ve her birinin üst düzey yöneticisi doğrudan Mohan’a rapor verecek.

Abonelik ürünleri Christian Oestlien tarafından yönetilecek ve YouTube TV, YouTube Premium, YouTube Music, Primetime Channels ve diğer iş kollarının denetimini içerecek; Johanna Voolich tarafından yönetilecek izleyici ürünleri, YouTube mobil ve oturma odası uygulamaları, güven ve güvenlik, YouTube Kids, arama altyapısı ve diğer önemli alanlara odaklanacak; içerik oluşturucu ve topluluk ürünleri ise YouTube Shorts ve üretken AI araçları da dahil olmak üzere içerik oluşturucuları desteklemeye odaklanacak. YouTube’un bu organizasyon için yeni bir lider getirmesi bekleniyor.

Mohan, notunda yapay zekayı YouTube için “yeni sınır” olarak nitelendirdi. Bu ayın YouTube ile ilgili kapak hikayesi için The Hollywood Reporter ile yaptığı röportajda Mohan, yapay zekanın nihayetinde insan içerik üreticilerinin hizmetinde olacağını düşündüğü nedenleri açıkladı.

“Yaratıcılık, AI’nın süreci kolaylaştırarak, daha verimli ve hızlı hale getirerek ve aynı zamanda daha güçlü hale getirerek büyük ölçüde yardımcı olacağı bir alan olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda, AI ile ilgili vizyonum, AI’nın insan yaratıcılığına hizmet etmesi, insan yaratıcılığını gerçekten güçlendirmesi yönündedir” diyen Mohan, şunları kaydetti:

“Senaryo yazımı alanında çalışıyorsanız ve belirli bir arka plana ihtiyacınız varsa veya belirli bir sekansınız varsa, yapay zeka size birçok şekilde yardımcı olabilir. Senaryonun nasıl olması gerektiği konusunda fikir üretmenize yardımcı olabilir. Arka planı oluşturmanıza yardımcı olabilir. Geçen hafta gördüğünüz gibi, kamerayla çektiğiniz videoya içerik eklemenize yardımcı olabilir.”

YouTube başkanı, “Bence bu tür olasılıkların henüz çok başındayız ve umarım bu, sadece en üstteki yaratıcılar için değil, yaratıcılığın tüm tedarik zinciri için çok daha fazla fırsat yaratır” diye ekledi.

Kaynak: The Hollywood Reporter

Okumaya devam et

Haberler

Spotify, Apple TV uygulamasına nihayet video podcast’leri ekledi

Spotify’ın Apple TV’deki uygulaması, şaşırtıcı bir şekilde, video podcast’lere erişim imkanı sunmuyordu. Spotify uygulamasının tvOS sürümü yeniden tasarlandı ve şarkı sözleri ve sıra yönetimi gibi özellikler eklendi.

Yayınlanma tarihi

=>

Spotify, Apple TV uygulamasının yeniden tasarlanmış bir sürümünü duyurdu. Şirket, bu sürümün “daha hızlı, daha akıllı ve daha görsel bir deneyim sunmak için baştan aşağı yeniden tasarlandığını” belirtiyor. Spotify uygulamasının tvOS sürümü, mobil sürümden de birkaç hoş özelliği bünyesine katıyor, ancak en büyük güncellemeler arasında video podcast’lerin ve müzik videolarının eklenmesi yer alıyor.

Bazı kullanıcılar birkaç gündür bu güncellemeye erişebiliyordu, ancak yeni sürüm artık Apple’ın App Store’undan herkes tarafından indirilebilirken, otomatik güncelleme kullanan cihazlar yeni deneyimi Kasım ortasına kadar elde etmelidir. Spotify’ın tvOS uygulamasının eski sürümünü kullananlar, daha önce Reddit dahil olmak üzere çevrimiçi forumlara girerek, sinir bozucu navigasyondan, uygulamanın Google TV sürümünde uzun süredir bulunan eksik özelliklere kadar her şeyden şikayet etmişlerdi, ancak bu sürümde bu sorunların çözülmüş olduğu görülüyor.

Spotify’da müzik videoları izlemek henüz ABD ve Kanada’da mümkün değil, ancak bu özellik Spotify Premium aboneleri için sınırlı bir katalogla birlikte dünya çapında 97 farklı pazara yayıldı. Dinlediğiniz şarkının Spotify kataloğunda eşlik eden bir müzik videosu varsa, “videoya geç” komutunu kullanarak bu videolara kolayca erişebilirsiniz.

Video versiyonu sunan podcast’ler, yeni Spotify tvOS uygulamasında da benzer şekilde çalışacak ve oynatma hızını ayarlama seçeneği içerecek. Bu ayın başlarında, şirketin podcast stüdyosu, Netflix ve The Ringer ile bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Bu ortaklık kapsamında, 2026’dan itibaren The Bill Simmons Podcast ve NFL, NBA, Fantasy Football ve F1’e dayalı programlar da dahil olmak üzere 16 video podcast serisi ABD’deki video akış platformuna getirilecek.

Güncellenen Spotify Apple TV uygulaması, sıra yönetimi, kesintisiz oynatma, şarkı sözleri ve AI kullanarak bir sonraki dinleyecekleri öneren Spotify DJ’e erişim gibi yeni mobil özellikler de ekliyor. Ayrıca, Spotify Connect aracılığıyla akıllı telefonunuzu veya tabletinizi ve mobil uygulamayı kullanarak Apple TV’deki oynatmayı kontrol edebileceksiniz.

Okumaya devam et

En son