Bizimle iletişime geçin

Haberler

Kesinlikle yapmamanız gereken sekiz podcast hatası

Podcast yayınlarken birçok hatayı bilinçli ya da bilinçsiz yapmış olabilirsiniz. Yeni başlayan ya da deneyimli bir podcaster olabilirsiniz, ama birçok hatayı yapmış bir yayıncının deneyimi size yardımcı olabilir. Seven Million Bikes Podcasts’in kurucusu ve Smarter Podcasting’in yayıncısı Ben Niall Mackay’in deneyimlerine bağlı olarak kesinlikle yapmamanız gereken 8 podcast hatası.

Yayınlanma tarihi

on

2019 yılında podcast yayıncılığı yolculuğuma başladım. Her yeni başlayan gibi, bir rehberim veya kural kitabım yoktu; sadece ben, tutkum ve bir mikrofon vardı. Her şeyi kendi başıma çözmem, ilerledikçe öğrenmem gerekiyordu. Bu süreçte bir sürü podcast hatası yaptım.

“Kimse mükemmel değildir. Hepimiz hatalarımızdan ders alırız.”

Bugün, bu hataları sizinle paylaşmak istiyorum, böylece aynı öğrenme eğrisinden geçmek zorunda kalmazsınız. Bu hatalar tıpkı podcast yolculuğum sırasında kişisel deneyimlerim ve komik hikayelerim aracılığıyla öğrendiğim dersler gibi.

Bu hataları sizin de yapıp yapmadığınızı görmek için şimdi başlayalım.

1 Numara: Kayıt Düğmesine Basmayı Unutmak

Yaptığım ve yakın zamanda tekrar yaptığım bir numaralı hata, kayıt tuşuna basmayı unutmak. Bir podcaster olarak bir bölümü bitirdiğinizi fark ettikten sonra bunun kaydedilmediğini öğrenmek kadar kötü bir duygu olamaz. Bu, kolayca önlenebilecek sinir bozucu bir deneyim.

Bir kontrol listesine sahip olmanın ve podcast’inize başlamadan önce kayıt tuşuna bastığınızdan emin olmanın önemini ne kadar vurgulasam azdır. Benim hatamdan ders alın ve kayıt düğmesine basmayı asla unutmayın.

Podcast Kontrol Listesi

Bu önemli adımı genellikle unutuyorsanız, kendinize bir “podcast başlatma kontrol listesi” hazırlamalısınız. Adımları, ekipman türlerini veya unutabileceğinizi düşündüğünüz her şeyi kontrol listesine not edin.

Kusursuz Podcasting için Ayrıntılı Adımlar: Podcasting sürecini kontrol listenizde ayrıntılı adımlara ayırın. Ekipmanınızı kurmaktan kayıt düğmesine basmaya kadar unutkanlığa yer bırakmayın.

Ekipmanı İki Kez Kontrol Edin: Gerekli tüm ekipmanı listeleyin. Mikrofonlar, kulaklıklar, kayıt cihazları; neye ihtiyacınız olursa olsun, kontrol listesinde bir yeri hak ediyor. Böylece ilham geldiğinde kayıp kabloları aramak zorunda kalmazsınız.

Kaydet, Onayla ve Yeniden Onayla: Kayıt adımını vurgulayın ve bir onay alt adımı ekleyin. Kayıt tuşuna bastınız mı? Onaylayın. Kayda tekrar bastınız mı? Yeniden onaylayın. Gereksiz görünebilir, ancak daha sonra kalp ağrısından kaçınmanın gizli sosudur.

2 Numara: Kayıt Sırasında Kulaklık Kullanmamak

İlk hatalarımdan biri podcast röportajları sırasında podcast kulaklığı kullanmamaktı. Kulaklık takmak, mikrofonun tam olarak neyi algıladığını duymanızı sağlar; bu da genellikle kulaklarınızın algılayabileceğinden daha fazladır.

Kulaklık olmadan mı?

Bu, bir çift kulaklığın önemini anlamamı sağlayan hikayedir.

Blue Yeti mikrofon kullanırken bunu zor yoldan öğrendim ve buzlu bir bardak suyu her elime aldığımda kayıtta açıkça duyuluyordu. Kulaklık takıyor olsaydım, sorunu fark eder ve ona göre ayar yapardım. Bu nedenle, podcast’iniz için en iyi ses kalitesini sağlamak için her zaman kulaklık kullanmayı unutmayın.

Kulaklıkla mı?

Podcast yayıncıları neden kulaklık takar? Size faydalarını anlatayım:

Gerçek Zamanlı Farkındalık: Dinleyicilerinizin ne duyduğunu duyun. İster ince bir arka plan gürültüsü ister beklenmedik bir kesinti olsun, kulaklıklar gerçek zamanlı farkındalık sağlayarak anında rota düzeltmenize olanak tanır.

Kalite Kontrol: İstenmeyen sesleri, bölümünüzün kalıcı konukları haline gelmeden önce belirleyin ve ortadan kaldırın. Kulaklıklar kalite kontrol görevi görerek podcast’inizin cilalı bir işitsel zevk olmasını sağlar.

Post-Processing Hassasiyeti: Kulaklıktan edinilen bilgilerle post-processing stratejik bir sanat haline gelir. Olası sorunları hassas ve bilinçli bir şekilde düzeltmek ikinci doğanız haline gelir ve podcast’inizin genel kalitesini artırır.

Dinleyici Memnuniyeti: Kulaklık kullandığınızda, sadece podcast yapmıyorsunuz; dinleyicileriniz için bir deneyim yaratıyorsunuz. Ses ortamınıza ince ayar yaparak, dinleyicilerinizin dinleme keyfini yükseltir ve içeriğinizin büyüsüne kapılmalarını sağlarsınız.

3 Numara: Yanlış Mikrofon Ayarı Seçmek

Harici mikrofonlarla kayıt yaparken lütfen doğru mikrofonu seçtiğinizi iki kez kontrol edin. Blue Yeti mikrofonum yerine dizüstü bilgisayarımın dahili mikrofonunu kullanarak bir bölüm kaydettiğime inanabiliyor musunuz?

Bu, düşük ses kalitesi ve düzenleme sürecinde çok fazla hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Varsayılan ayar her zaman kullanmak istediğiniz ayar olmayabileceğinden, doğru mikrofona kayıt yaptığınızdan emin olmak ve iki kez kontrol etmek çok önemli.

Kayıt düğmesine basmadan önce, seçtiğiniz harici mikrofonun gerçekten de gösterinin yıldızı olduğundan emin olmak için bir dakikanızı ayırın. Bu küçük duraklama sizi düzenleme sırasında dahili bir mikrofonla karşılaşma sıkıntısından kurtarabilir.

Bu adımı da kontrol listenize ekleyin. Doğru mikrofonları seçin.

4 Numara: Konukları Video Kaydı İçin Hazırlamamak

Podcast röportajınız sırasında bir video kaydetmeyi planlıyorsanız, konuğunuzu önceden bilgilendirmeniz çok önemli. Ünlüler, KOL’lar veya kamera önünde iyi görünmek isteyen herkes için önceden haber vermek önemli. Yerel bir ünlüyle röportaj yapıyordum ve onlara söylemeyi unuttum, bu da onların sinirlenmesine ve hayal kırıklığına uğramasına neden oldu; çünkü korumaları gereken bir imajları vardı ve kameraya hazır değillerdi.

Konuklarınıza saygı duymak ve röportajın formatı hakkında net bir şekilde iletişim kurmak, herhangi bir yanlış anlaşılma veya rahatsızlığı önlemek için çok önemli.

Unutmayın, yaklaşımınız ne kadar şeffaf ve işbirlikçi olursa konuklarınız da kendilerini o kadar rahat ve hazırlıklı hissedecektir. İyi bilgilendirilmiş bir konuğun süreçten keyif alma olasılığı daha yüksek olmakla kalmayacak, aynı zamanda daha zengin, daha ilgi çekici bir podcast bölümüne katkıda bulunacak.

Yanlış anlaşılmaları önlemek için konuklarla önceden konuşmanız gereken başka şeyler de var: Süre

Kayıt oturumunun tahmini süresini bildirin ve sorunsuz bir deneyim için zaman yönetiminin önemini vurgulayın.

Teknik Kurulum: Uzaktan bir röportaj kaydediyorsanız, tüm sanal kayıt araçları için adım adım talimatlar verin. Olası sorunları gidermek için konuğun ses kurulumunu önceden test edin.

Sorular ve Senaryo: Podcast sorularının ayrıntılı bir taslağını paylaşın ve konuktan geri bildirim veya girdi alınmasına izin verin. Spontanlığı teşvik edin ve bunun katı bir soru-cevaptan ziyade dinamik bir sohbet olduğunu bilmelerini sağlayın.

5 Numara: Kondenser Mikrofon Seçimi

Hassasiyetleri ve çok yönlülükleriyle övülen kondansatörlü mikrofonların dezavantajları da yok değil. İlk başta, bir röportajı kaydetmek için kondansatörlü bir mikrofon kullandım ve onu konuğumla arama yerleştirdim. Ancak sadece seslerimizi değil, arka plan gürültüsü, trafik ve diğer dikkat dağıtıcı unsurlar da dahil olmak üzere odadaki tüm sesleri aldığı ortaya çıktı.

Kondenser Mikrofon – Dezavantajları

İdeal olmayan akustik ortamlarda, kondansatör mikrofonlar odanın doğal yankılanmasını yükseltebilir. Bu da daha az net ve tanımlı bir ses kalitesine yol açarak post prodüksiyon çalışmalarını zorlu bir uğraş haline getirebilir.

Kondenser mikrofonların çalışması için genellikle fantom güç gerekir. Harici güç kaynaklarına olan bu bağımlılık, özellikle hareket halindeki podcast yayıncıları için veya güç erişiminin sorun olduğu kurulumlarda belirli durumlarda sınırlayıcı olabilir.

Dinamik Mikrofon – Avantajları

XLR bağlantılı dinamik mikrofonlar ses kaynaklarını izole etmede mükemmeldir. Önlerinde olanı hassas bir şekilde yakalayarak istenmeyen ortam gürültüsünü en aza indirirler.

Çok yönlüdürler ve genellikle canlı ortamlar için tercih edilirler. Stüdyo dışında çeşitli podcast senaryoları için sağlam bir yatırım olabilirler.

Çözümler

Bu nedenle, podcast röportajları için tek bir kondansatör mikrofon kullanmamanızı tavsiye ederim çünkü başka gürültüleri de alabilir.

  • Birden fazla mikrofonla nasıl podcast kaydedeceğinizi biliyorsanız, her biri için 1 tane olmak üzere en az 2 kondansatör mikrofon kullanın.
  • Eğer değilse, dinamik bir mikrofon denemelisiniz.
  • Stüdyo Ortamı: Ortam gürültüsünün yönetilebildiği kontrollü stüdyo ortamları için kondansatör ikilisi tercihiniz olabilir.

Dinamik XLR mikrofonları tercih etmek daha yüksek bir ilk yatırım gerektirebilir. Ayrıca, XLR girişleri olan bir ses arabirimine veya miksere ihtiyacınız olacaktır. Bu kurulum üstün ses kalitesi sağlarken, daha karmaşık bir ekipman kurulumunu da beraberinde getirir.

6 Numara: Tek Parça ile Kayıt

Çoklu kanal kaydetmek, başlangıçta gözden kaçırdığım çok önemli bir adım.

Yalnızca tek kanallı kayıt yaparken, her mikrofondan gelen her ses birbirine karışır. Sessiz olmaması istenmeyen seslerin kaybolmaması anlamına geliyor. Dahası, arka plan sesleri, sandalye gıcırtıları veya beklenmedik sürprizler gibi her küçük ses yüksek ve nettir. Dinleyicilerin dikkati dağılabilir ve podcast’iniz cilalı hissini kaybeder.

Her mikrofonu ayrı bir parçaya kaydederek, düzenleme işlemi sırasında mikrofonları tek tek sessize alma veya ayarlama esnekliğine sahip olursunuz.

Bu, özellikle arka plan gürültüsü veya istenmeyen seslerle uğraşırken kullanışlıdır. Birden fazla parça kaydetmek, nihai ses kalitesi üzerinde daha fazla kontrol sağlar ve daha sorunsuz bir düzenleme deneyimi sunar.

Doğru Yazılımı Seçin

Çok kanallı kaydı destekleyen bir kayıt yazılımı seçin. Popüler seçenekler şunlardır:

  • Descript
  • Audacity
  • GarageBand
  • Adobe Audition
  • Reaper

7 Numara: Telefonla Dikkat Dağıtma

Bir podcast röportajı sırasında telefonunuzu açık bırakmak dikkatinizi dağıtabilir.

Bir bildirim veya mesaj geldiğinde, doğal olarak ona bakacak ve konuğunuzla ne konuştuğunuzu unutacaksınız. Daha da kötüsü, bir ses veya telefon çalması tüm kaydınızı bozabilir.

Bu tür olaylardan kaçınmak için telefonunuzun sesini kapatmayı veya “Rahatsız Etmeyin” moduna almayı unutmayın. Aynı şeyi misafirleriniz için de yapın, onlara bunu yapmak isteyip istemediklerini sorun. Potansiyel dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırarak sorunsuz bir kayıt oturumu sağlayabilirsiniz.

8 Numara: Mikrofon Yerleşimi

Son olarak, doğrudan mikrofona konuşmanın önemini öğrendim. Şu anda kullandığım gibi dinamik bir mikrofon kullanırken, ses yalnızca doğrudan mikrofona konuşurken alınır.

Çok uzaklaşırsanız veya başınızı yana çevirirseniz, mikrofon daha az ses yakalayacaktır.

Kulaklık takmak: Yine, bu hatayı yapmayın. Podcast kulaklıkları takmak, sesinizi izlemenize ve mikrofona tutarlı bir şekilde konuştuğunuzdan emin olmanıza olanak tanır. Bu basit ayarlama podcast’inizin genel ses kalitesini büyük ölçüde artırabilir.

Boom kolu: Genellikle röportajlar için boom kolunu kullanıyorum. Ben ve konuğum konuşurken gülme veya başımızı yana eğme eğiliminde oluyoruz ve doğrudan mikrofona konuşmadığımızı unutuyoruz. Bu nedenle, boom kolunu kullanmak mikrofonu bizimle birlikte hareket ettirmemizi sağlıyor.

Podcast Hataları – Sonuç

Podcast yayıncılığı sürekli bir öğrenme sürecidir ve hataların olması kaçınılmazdır. Ancak, deneyimlerimi ve öğrendiğim dersleri paylaşarak, aynı hataları yapmaktan kaçınmanıza yardımcı olmayı umuyorum. Her zaman kayıt tuşuna basmayı, kulaklık kullanmayı, doğru mikrofonu seçmeyi, video kaydını konuklarınızla paylaşmayı, uygun mikrofon türünü seçmeyi, birden fazla parça kaydetmeyi, dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmayı ve doğrudan mikrofona konuşmayı unutmayın.

Bu yönergeleri izleyerek podcast’inizin kalitesini artırabilir ve dinleyicilerinize keyifli ve profesyonel bir deneyim sunabilirsiniz.

Kaynak: Niall Mackay / Seven Million Bikes

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Yanıt Ver

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araştırma

Sesli kitap satışları çift haneli büyümeyle 2,2 milyar dolara ulaştı

Sesli kitap satışları çift haneli büyüme ile 2,2 milyar dolara ulaştı; Amerikalı yetişkinlerin %51’i (134 milyon kişi) sesli kitap dinledi.

Yayınlanma tarihi

=>

Sesli kitap satışları çift haneli büyüme ile 2,2 milyar dolara ulaştı; Amerikalı yetişkinlerin %51’i (134 milyon kişi) sesli kitap dinledi.

Kâr amacı gütmeyen ticaret grubu Audio Publishers Association tarafından iki araştırma şirketi aracılığıyla düzenlenen iki ankette şu bilgiler elde edildi:

  • Sesli kitap satış gelirleri 2024 yılında çift haneli büyüme kaydetti. Sesli kitap satış gelirleri 2024 yılında 2,22 milyar dolara ulaşarak bir önceki yıla göre %13 artış gösterdi. Satış artışları, 2024 yılında gelirlerin %99’unu oluşturan ve bir önceki yıla göre %14 büyüme kaydeden dijital sesli kitaplar tarafından sürdürülmeye devam ediyor. Bu bilgiler, küresel araştırma şirketi Toluna tarafından yürütülen Audio Publishers Association Satış Anketi’nden alındı.
  • Amerikalı yetişkinlerin %51’i (134 milyon kişi) sesli kitap dinledi. Dinlemeyenler arasında ilgi önemli ölçüde artmıştır: %38’i sesli kitaplarla ilgilendiğini belirtirken, bu oran geçen yıl %32 idi ve çok ilgilenenlerin sayısı %10’dan %18’e neredeyse iki katına çıktı.

Bu rakamların ardındaki çalışma, Sesli Kitap Yayıncıları Birliği’nin talebi üzerine 1.700 ABD’li yetişkine anket uygulayan Edison Research tarafından yapıldı.

Manşetlerin arkasında, bu anketten elde edilen birkaç önemli bulgu yer aldı:

  • Dinleyicilerin giderek artan bir kısmı, sesli kitap tüketiminde erişilebilirliği önemli bir faktör olarak belirtmektedir: %72’si sesli kitapların tercih ettikleri dinleme platformunda mevcut olmasının önemli olduğunu, %63’ü ise kütüphane uygulaması üzerinden erişimin önemli olduğunu belirtiyor.
  • Genel kurgu, türlere göre gelirlerin en büyük payını oluşturuyor ve 2023 gelirlerine göre %16 artış gösterdi. Bilim kurgu/fantastik, romantik ve genel kurgu dışı türler, gelir açısından geri kalan en popüler türleri oluşturuyor.
  • Tür satışlarında yıllık bazda en büyük artışlar romantik (+%30), çocuk ve genç yetişkin (+%26) ve bilim kurgu/fantastik (+%21) türlerinde görüldü.
  • AI tarafından seslendirilen sesli kitapların tüketimi ve sayısı artmış olsa da, AI tarafından seslendirilen sesli kitapları deneme isteği yıllık bazda düşüş göstermiş ve 2023’te %77 olan oran 2025’te %70’e geriledir.

Son nokta özellikle ilginç. İnsan okuyucuların AI performansları tarafından yerinden edilmesi, serbest okuyucuların çoğunun işlerinin düzensiz ve değişken olduğu profesyonel okuyucular arasında önemli bir endişe konusu.

Daha fazlası BURADA

Kaynak: RainNews

Okumaya devam et

Haberler

YouTube podcast yayıncılığına hakim değil

Podcast sektöründe YouTube hakkında tartışmaların endişe düzeyine ulaştığına dikkat çeken Paul Reesmandel, “Haberlerde ve konferanslarda, platformun artık podcasting’i ‘domine ettiği’ yönünde abartılı açıklamalar duyuyorum. Basitçe söylemek gerekirse, bu doğru değil” diyerek bir takım verilerle bu iddianın gerçek olmadığını savundu.

Yayınlanma tarihi

=>

YouTube’un, özellikle tüketicilerin video platformuna olan ilgisinin artması nedeniyle, podcasting alanında önemli bir güç haline geldiğine şüphe yok. Nisan 2023’te yayınlanan Cumulus Media / Signal Hill Insights Podcast Download araştırması, YouTube’un ABD’de en çok kullanılan podcast tüketim platformu olarak Spotify’ı ilk kez geride bıraktığını gösterdi. Platform, ertesi yıl Canadian Podcast Listener‘da Kanada’da da birinci sırada yer aldı.

O zamandan beri, podcasting topluluğunda YouTube hakkında tartışmalar, heyecan ve endişe doruk noktasına ulaştı. Haber makalelerinde ve konferanslarda, platformun artık podcasting’i “domine ettiği” yönünde abartılı açıklamalar da duyuyorum. Basitçe söylemek gerekirse, bu doğru değil.

Bu, mantık olarak kolay bir çıkarım. YouTube’un en çok tercih edilen podcast uygulaması olduğunu duyuyorsunuz. Buradan, bir numara olmanın hakimiyet anlamına geldiğini, podcast uygulamaları turnuvasının mutlak galibi olduğunu düşünmek çok da zor değil. Ancak bu bir spor değil ve tüketici tercihi Super Bowl veya FIFA Dünya Kupası değil. Tek gerçek şampiyonu bulmak için Wimbledon eleme turları yok.

Sıralamalara odaklanmak genel tabloyu bulanıklaştırır ve bugün Kuzey Amerika’da podcast yayıncılığını tek bir platformun domine etmediği gerçeğini gölgeliyor.

Spring Download araştırmasından alınan bir ön izleme, ABD’de YouTube’a olan tercihin artmaya devam ettiğini gösteriyor. Bugün, haftalık podcast tüketicilerinin %39’u en çok YouTube’u kullandığını söylüyor. Bu, diğer platformlardan daha büyük bir pay olsa da, %39 çoğunluk bile değildir.

Başka bir deyişle, podcast tüketicilerinin çoğunluğu – %61 – en sık YouTube dışında başka bir platform kullanıyor. Bunun yaklaşık yarısı Spotify (%21) ve Apple Podcasts’e (%8) birlikte gidiyor. Kalan %32’lik kısım ise iHeartRadio, Amazon Music, bir podcast’in web sitesi ve diğerleri de dahil olmak üzere uzun bir uygulama ve platform kuyruğu tarafından talep ediliyor.

Ölçülen şeyin ne olduğu konusunda da net olalım. Bu paylar, tüketicilerin en sık kullandıkları platformları temsil ediyor, ancak sadece bunları değil. YouTube’u en çok kullanan podcast tüketicilerinin %39’u diğer podcast platformlarını da kullanıyor. Aslında, YouTube’u en çok kullananların yarısı Spotify’ı da ara sıra veya sık sık kullanırken, en az dörtte biri Amazon Music, iHeartRadio veya Pandora’yı kullanıyor.

Çoğu tüketici tek bir podcast platformuna sahip değil, iki veya daha fazlasını kullanıyor. Sounds Profitable’ın araştırma ortağı olarak, Signal Hill Insights olarak, onların çığır açan araştırmalarındaki zengin bilgileri perde arkasından inceleme fırsatı buluyoruz. The Podcast Landscape 2024‘ten daha önce yayınlanmamış bir bulgu, platform hakimiyeti kavramını perspektifine oturtuyor. Aylık ABD podcast tüketicilerinin sadece %26’sı podcast’ler için tek bir uygulama veya hizmet kullandığını söyledi.

Dahası, ABD ve Kanada’daki YouTube kullanıcılarının en az yarısı, YouTube podcast’lerini ses platformlarında da dinlediklerini söylüyor. Bunun nedeni, ekranlara bakamayacakları veya bakmak istemedikleri zamanlar olması ve bu durumlarda sesin çok daha uygun olmasıdır.

Tüm bunlar, YouTube’u ve podcasting alanındaki artan etkisini küçümsemek için söylenmiş değildir. Ancak artık bu konudaki tartışmaları biraz yumuşatmanın zamanı gelmiştir. Şu anda tüm podcast yayıncılarının YouTube’u tamamen benimsemesi gerektiğini söylemek abartılıdır.

Bunun yerine, büyümeye odaklanan herhangi bir podcast yayıncısının, bu strateji YouTube’a girmeyi ertelemek veya direnmek olsa bile, düşünülmüş bir YouTube stratejisine sahip olması mantıklıdır. Podcast tüketicilerinin çoğu hala en sık ses odaklı platformları kullanıyor ve hatta YouTube’u öncelikli olarak kullananların çoğu ses uygulamaları kullanıyor. Bu (henüz) bir ölüm kalım meselesi değil.

YouTube podcasting, bu mecranın genel büyüme hikayesinin bir parçasıdır. Haftalık podcast tüketicilerinin büyük çoğunluğu (%86) en azından ara sıra YouTube’u kullanıyor ve bu, keşif için önde gelen kaynak. Bir podcast’in bundan yararlanabileceği birçok yol var ve panik, korku, çaresizlik veya teslimiyetle karar vermemek önemlidir.

Yani, hayır, YouTube podcasting sektörünü domine etmiyor. Podcast’lerin son derece çeşitli platform ve uygulamalardan oluşan bir ekosistemde kolayca dağıtılabilmesi, bu ortamda herhangi bir platformun domine etmesini engelleyen bir faktör olarak işlev görüyor. Ancak, YouTube yine de dikkate alınması gereken bir güç. Signal Hill olarak, altı yıldır birçok araştırmada YouTube’un yükselişini takip ediyoruz ve podcasting sektörünün gelişmeye ve büyümeye devam etmesiyle birlikte, podcast tüketicilerinin YouTube’u neden ve nasıl kullandığını araştırıp analiz etmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.

Spring Download’da paylaşacağımız daha birçok yeni içgörü var, örneğin insanların en sevdikleri podcast’leri nasıl ve nerede tükettikleri ve akıllı TV’lerin ortaya çıkan rolü gibi. 17 Haziran’da Cumulus Media ile düzenleyeceğimiz ücretsiz web seminerine mutlaka kaydolun.

Kaynak: Paul Riismandel / Signal Hill Insights

Okumaya devam et

Haberler

Yerel podcasting sektör için neden bir sonraki büyük sıçrama olabilir?

Podcast sektörünün deneyimli isimlerinden Mathew Passy, yerel podcast yayıncılığının sektör için bir sonraki büyük sıçrama olabileceğini savundu. Passy, “Mahallenizdeki pizza dükkânı The Daily’ye sponsor olmuyor. Ama kendi dağıtım bölgelerinde dinleyicileri olan bir programı destekleyebilirler” diye yazdı.

Yayınlanma tarihi

=>

Podnews’in editörü James Cridland, podcast:location etiketinin artan potansiyeline dikkat çekti. Bu etiket artık sadece podcast yayıncısının bulunduğu yeri değil, bölümün gerçekte hangi konumu ele aldığını da gösterebiliyor. Cridland, “Adelaide yakınlarındaki şarap imalathaneleri veya Fransa’daki katedraller hakkında yapılmış podcast’leri gösteren bir web sitesi hayal edin” diye yazdı.

Podcast hakkında benimle beş dakikadan fazla konuşmuşsanız, muhtemelen bu fikri savunduğumu duymuşsunuzdur: Yerel, podcast’in geleceğidir.

Her Zaman Hayalini Kurduğum Yerel Dizin

Yıllardır, tutkulu bir proje oluşturmayı hayal ediyorum: Dinleyicileri, yakın çevrelerine odaklanan içerik üreticilerle buluşturan bir dizin. Uygulamayı açtığınızda, bulunduğunuz konuma bağlı ilgili içerikler karşınıza çıkıyor. Genel trend konular değil, zengin, yere dayalı medya.

Belki de yakın kasabalardaki bağımsız restoranların yemeklerini öne çıkaran bir yemek severdir. Ya da yerel lisenin şampiyonluk şansını analiz eden, gelecek vadeden spor yorumcularından oluşan bir YouTube ikilisi. Ya da dün geceki belediye meclisi toplantısında neler olduğunu anlatan iki eski gazeteci.

Aynı uygulama eyalet düzeyinde içerik de sunabilir: Halk sağlığı uyarıları, ulaştırma departmanlarından güncellemeler, seçim bilgileri. Hatta, eyalet sınırının hangi tarafında olursanız olun, belirlenen pazarlama alanınızı (DMA) hesaba katarak, büyük lig spor haberlerini, şiddetli hava uyarılarını veya bölge çapındaki etkinlikleri ortaya çıkarabilir.

Teknoloji nihayet bu fikri yakalamaya başladı. Podcast:location etiketi ve OpenStreetMap entegrasyonu ile yeni nesil konum farkındalı podcast’ler için altyapı yerli yerine oturuyor.

Yerel Medya Neden Önemlidir (Çünkü Yerel Medya Önemlidir)

Yerel medyanın çöküşü, topluluk haberlerinde büyük boşluklar yarattı. On yıllardır süren medya konsolidasyonu, muhabirlerin, spikerlerin ve yapımcıların işten çıkarılmasına yol açtı ve kârlılık adına toplulukların önemli hikayelerinin anlatılmasını engelledi.

Ancak günümüzün araçları bu durumu tersine çeviriyor. Mikrofonu ve anlatacak bir hikayesi olan herkes, mahallesi için önemli olan hikayeleri paylaşabilir. Giriş engeli hiç olmadığı kadar düşük olmakla birlikte, deneyimli medya profesyonellerinin rehberliği, bu erişimi güçlü ve değerli yerel içeriğe dönüştürmeye yardımcı olabilir.

Yerel Podcasting’in Gerçek Hayattaki Avantajları

Nişiniz mahalleniz olduğunda, podcasting ile ilgili her şey daha erişilebilir, etkili ve ödüllendirici hale gelir.

1. Konuklarla Her Yerde Röportaj mı yapmanız gerekiyor? Dışarı çıkın yeter. İlgi çekici hikayelerden bolca var ve konuklarla yüz yüze görüşmek genellikle daha doğal ve ilgi çekici sohbetlere yol açar.

2. Gerçek Hayattaki Pazarlama Fırsatları NPR kadar büyük bir reklam bütçesine ihtiyacınız yok. El ilanları dağıtın, şehirde QR kodları asın veya yerel kafede sıra bekleyen insanlarla konuşun. (Conntap Podcast Beacon gibi bir araç, bu yüz yüze bağlantıları daha da kolaylaştırır; dokunarak programınızı anında paylaşın.)

3. Yüz Yüze Etkinlikler Gerçekleşebilir Hale Gelir Bir buluşma, canlı kayıt veya dinleme partisi düzenlemek ister misiniz? Dinleyicileriniz yakındadır. Uçuşlar, lojistik kabusları yok; sadece topluluk var.

4. Yerel İşletmeler Reklam Verebilir Mahallenizdeki pizzacı The Daily’ye sponsor olmuyor. Ancak, teslimat bölgelerindeki dinleyicileri olan bir programı desteklerler. Yerel podcasting, hem içerik oluşturucu hem de reklamveren için mantıklı olan, daha uyumlu ve daha değerli sponsorluklar sağlar.

İçerik Uzmanlarının Şu Anda Yapabilecekleri

Ben bu sözümü yerine getirmeyi planlıyorum. Topluluğumdaki yerel iş liderlerine odaklanan bir podcast başlatıyorum; sadece dinleyicilere hizmet etmek için değil, aynı zamanda müşterileri içerik stüdyomuza çekmek için bir araç olarak. Bu bir kazan-kazan durumu: Ağımı genişletiyorum, değer sunuyorum ve yerel olarak önemli olan hikayeleri yaygınlaştırmaya yardımcı oluyorum.

Mikrofonun arkasına geçmeye hazır değilseniz, ağ oluşturma, pazarlama veya hizmet sunumlarınızda yerel varlığınızı iki katına çıkarmanın yeni fırsatlar yaratabileceğini düşünün.

Gelecek Çok Yakında

Araçlar geliyor. Talep var. Peki ya izleyiciler? Onlar zaten kapınızın önünde.

Artık podcast yayınlarına başlamanın zamanı geldi.

Kaynak: Mathew Passy / PodNews

Okumaya devam et

En son