Bizimle iletişime geçin

Haberler

Bir Podcast Nasıl Fark Yaratır?

Bir podcast sayesinde yeni beceriler elde edebilir, iş teklifleri alabilir, yeni insanlarla tanışabilir, gelir elde edebilir, ürün ve hizmetlerinizi tanıtabilir, dahası eğlenebilirsiniz…

Yayınlanma tarihi

on

Dijital iletişimin hızla yükseldiği 2010’lu yılların başında “Content is king” (İçerik kraldır) sözü adeta efsaneye dönüşmüştü. Facebook, Twitter, Instagram ve Youtube gibi platformların milyonlarca insan tarafından keşfedildiği, iletişimin gelenekselden artık dijitale kaydığı dönemin en havalı sözlerinden biriydi: İçerik kraldır.

İletişim tamamen dijitalleşince ve sosyal medya sayesinde hemen her birey ve kurum içerik üreticisi, yayıcısı ve tüketicisi haline gelince, bu söz eski havasını ve özgünlüğünü de kaybetti haliyle.

2020’li yıllara geldiğimizde her yanımız “içeriğe” boğuldu ve bu kez içerik yorgunluğu başladı. Platformlar arasında kullanıcı davranışlarında dalgalanmalar, kaymalar, kopuşlar oldu.

Herkesin hem içeriği ürettiği, hem de tükettiği bir dünyada milyonlarca içerik ağda dolaşırken hangi içeriği üretmek ve hangisini tüketmek gerektiği giderek ayırt edici bir unsura dönüştü. “Dikkat” süreleri dramatik biçimde kısaldı ve içeriğin kendisinden ziyade “niteliğj” önemli hale geldi. “Okuyucu, izleyici, dinleyicinin” yerini hepsinin toplamını, karmasını oluşturan “kullanıcı” aldı.

Belki de 10-12 yıl sonra o ünlü sözü revize edecek olursak, yeni halini “Quality content is king” (Kaliteli içerik kraldır) diyebiliriz.

Kaliteli içerikten kastımız, yüzbinlerce içerik arasında, neden o içeriğin tüketilmesi gerektiği konusunda hedef kitleye güçlü bir neden verme başarısı, yeteneğidir. İçeriğin bir ilgi, yarar, değer sunması ve hedef kitlenin o içerikten mümkün oluğunca kaçınamayacağı mahiyette olması gerekir.

Genel geçer, vasat bir içeriğin dikkat çekme, ilgi görme ve başarı elde etme şansı artık yok. Bu içeriğin yayın mecrası neresi olursa olsun; Facebook, Twitter, Instagram ya da Youtube, fark etmiyor.

Ayrıca içeriğin kalitesi kadar içeriğin sunulduğu platformun yapısı, doğası da bu içerik karmaşasında önem kazandı.

Hepimiz o kadar yoğun dijital içerik tüketiyoruz ki artık, son dönemde sıkça konuşulmaya başlandığı gibi “dijital yorgunluk”, “ekran yorgunluğu” ciddi bir sorun haline geldi. Milyonlarca insanda oluşan bu “mental, zihinsel, ruhsal yorgunluk” dijital içeriğin (mesajın) kullanıcıya ulaşmasını, algılanmasını da zorlaştırdı.

Dijital iletişimde dinleyici tarafında yazılı ve görsel içeriğin ardından son dönemde ses tarafında (podcast) yükselişin en önemli nedenlerinden birisi de bu yorgunluk hali ve dinginlik arayışı.

Bu nedenle podcast farkındalığı her geçen gün artan birçok kullanıcı, podcast yayınlarına daha fazla “kulak veriyor”, karmaşadan kaçıyor; eğleneceği, bilgi alacağı, farkındalığını artıran podcast yayınlarına daha fazla zaman ayırıyor.

Yapılan son araştırmalara göre yalnızca Asya Kıtası’nda haftalık podcast dinleyici sayısı 600 milyonu aşarken, Türkiye’de ise 2021’de 650 bin düzenli podcast dinleyici sayısına ulaşıldığı tahmin ediliyor.

Sosyal medya tarafında milyonlarca kullanıcı bulunurken podcast mecrasının henüz emekleme aşamasında olduğu açık; ancak gelişim eğrisi podcast için istikrarlı bir yükseliş olduğunu gösteriyor.

PODCAST NASIL FARK YARATIR?

Peki, bu artan ilgi ve gelişim potansiyeli içerisinde podcast sizin için nasıl bir fark yaratabilir? Kişisel kariyeriniz, kurumunuz, markanız, işletmeniz için podcast nasıl bir etki, fark oluşturabilir?

Ya da soruyu şöyle de sorabiliriz: İçerik ve mesaj kaosunun yaşandığı sosyal medya dışında podcast ile nasıl dikkat çekebilir ve ayırt edici olabilirsiniz?

Eğer bir uzmanlığınız ve yetkinliğiniz varsa ve bir podcast başlatırsanız, bu sizi o alanda otorite haline getirecek en önemli araçlardan birisi olabilir. İyi planlanmış, istikrarlı bir podcast yayını alanınız, sektörünüzle ilgili görüş, öneri ve yorumlarınızın takip edilmesini, etki yaratmasını sağlayabilir. Ses aracılığıyla takipçilerinizle güçlü bir bağ ve etkileşim kurabilirsiniz. Podcast yayınındaki samimiyetiniz, özgün fikir ve bilgileri paylaşma şekliniz sizi ve kurumunuzu zamanla otorite haline getirebilir. Bu, diğer dijital araçlarla kolay oluşturamayacağınız bir fırsattır.

Podcast yayınlamak, bilgi ve deneyimlerinizden yararlanmak isteyen bir topluluk oluşturacağı gibi, sizin için de yeni bilgi ve deneyimler elde etmenin bir yoludur. Bilgiyi (içeriği) paylaşırken araştırırsınız, hayranlarınızdan da geri bildirimler alır yeni şeyler öğrenirsiniz. Bu, bir uzmansanız kariyerinizi geliştirmeye, bir kurum ya da markaysanız hedef kitlenizin beklenti ve isteklerini anlamanıza yardımcı olur.

Bir podcast yayınının size ve kurumunuza katacağı bir başka yarar da “güven” oluşturmasıdır. Podcast içeriklerinin gücüyle oluşturacağınız “ikna ve inanç”, dinleyicilerinizde güven duygusunu destekler. Birçok araştırmanın gösterdiği gibi, ilgili ve arzulu biçimde podcast yayınını dinleyen bir kişi aktarılan mesajı yüzde 70-80 oranında algılıyor. Bu, başkaca dijital iletişim araçlarıyla kolay kolay sağlanamayacak bir orandır. Fikirlerinizin gücü, duygu derinliğiniz, hedef kitleniz için podcast aracılığıyla ürettiğiniz “değer” iş hedefiniz ve yayın amacınız doğrultusunda benzersiz bağ oluşturur.

Şu anda bir podcast başlatmanın belki de en önemli katkısı size, herkesin birbirine benzer şeyler yaparak kaybolduğu bir ortamda yer almaya çabalamak yerine, yönelimin ve ilginin giderek arttığı yeni bir mecrada dikkat çekmek olacaktır. Gelecekte mutlaka daha fazla podcast yayını ve yayıncısı olacak. Uzmanlık alanınızda ve sektörünüzde birçok yayın dinleyici karşısına çıkacak. Ama şimdi harekete geçmeniz belki de alanınızda ilgi çekecek ilk yayını sizin başlatmanıza, daha kolay ve hızla dikkat çekmenize, yukarıda da vurguladığım gibi o alanda “otorite” olmanıza fırsat yaratacak. Podcast alanında keşfedilmeyi ve hayata geçirilmeyi bekleyen o kadar çok içerik alanı var ki… İpin ucunu tutup çekmeye başladığınızda siz bile şaşıracaksınız…

Ayırt edici bu ana yararların dışında bir podcast sayesinde ayrıca yeni beceriler elde edebilir, yeni iş teklifleri alabilir, yeni insanlarla tanışabilir, sosyalleşebilir, yayınınızdan gelir elde edebilir, kendi ürün ve hizmetlerinizi tanıtabilir, dahası eğlenebilirsiniz!

Hasılı, bir podcast’e başlamak için belki de en iyi zaman şu an olabilir…

NOT: Bu yazı ilk olarak Gazete Duvar‘da yayınlanmıştır.

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Yanıt Ver

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Eski Spotify yöneticisi ve Parcast Studios kurucusu Max Cutler yeni bir medya şirketi kurdu: Pave Studios

Spotify’ın eski Başkan Yardımcısı, Talk Creator İçerik ve Ortaklıklar Başkanı, Parcast Studios Kurucusu ve girişimci Max Cutler, ses, video, kitap ve eğlencenin ön saflarında yer alan yeni medya şirketi PAVE Studios’un kuruluşunu duyurdu.

Yayınlanma tarihi

=>

Spotify’ın eski Başkan Yardımcısı, Talk Creator İçerik ve Ortaklıklar Başkanı, Parcast Studios Kurucusu ve girişimci Max Cutler, ses, video, kitap ve eğlencenin ön saflarında yer alan yeni medya şirketi PAVE Studios‘un kuruluşunu duyurdu. Yaratıcıları güçlendirme ve ilgili topluluklar aracılığıyla bağlantıları teşvik etme taahhüdüyle PAVE Studios, medyada yeni bir çağın önünü açmayı hedefliyor.

Max Cutler, “Günümüz medya ortamında, formatların yakınsaması içerik tüketme şeklimizi yeniden şekillendiriyor. Yazılı, sesli ve görüntülü içerikler aracılığıyla izleyicilerle başarılı bir şekilde etkileşim kuran ve fandomlar yaratan hikâye anlatıcıları, güçlü topluluklarını çeşitli işletmelere dönüştürme konusunda öncü oldular. PAVE Studios, yaratıcıları güçlendirirken, içerik keşfini basitleştirirken ve canlı hayran topluluklarını teşvik ederken, dünyanın en iyi orijinal içeriğini üretmenin, dağıtmanın ve tüketmenin daha iyi bir yolu için zemin hazırlayacak” dedi.

Geniş bir içerik stratejisi izleyen birçok eğlence şirketinin aksine PAVE Studios, keşfedilebilirliği artırmayı ve kitlelere istedikleri ve sevdikleri içerikle üstün hizmet sunmayı amaçlayan türe özgü markalardan oluşan benzersiz bir ekosistem oluşturmayı hedefliyor. En iyi içerik üreticilerinin yanı sıra, her topluluk ses, video, kitap, canlı deneyimler, ticari ürünler ve daha fazlasını içeren bir dizi yeni, orijinal içerik sunacak. Medya şirketi başlangıçta sırasıyla Wellness ve True Crime’a odaklanan OpenMind ve Crime House adlı iki yeni stüdyo açacak ve gelecekte başka markaları da tanıtmayı planlıyor

Kaynak: PodNews

Okumaya devam et

Haberler

Podcast’te video fragmanları nasıl kullanabilirsiniz?

Podcast’inize yeni dinleyiciler kazandırmak ve topluluğunuzu büyütmek için video fragmanlar harika bir keşfedilebilirlik aracı olabilir. Peki, bunu yapıl gerçekleştirebilirsiniz? Anya Spence yazdı…

Yayınlanma tarihi

=>

Ses takıntılıların dünyasında video hala tartışılan bir konu. Bazıları için video podcast’ler hala büyük bir tabu. Ancak bize sorarsanız video, programınızın keşfedilebilirliğini sağlamanın en önemli yollarından biri. Sonuçta, ideal kitleniz tarafından keşfedilmeyecek bir şey için çok fazla çaba, zaman ve para harcamanın bir anlamı var mı? Bizce değil.

İşte bu noktada video fragmanlar devreye girebilir. Video fragmanları, izleyicileriniz için beklenti ve heyecan yaratmanın hızla iyi bir yolu haline geliyor. Bir fragman kullanarak, bir izleyici podcast’in en iyi 4-5 parçasını görür, bu da size tutkulu oldukları veya ilgilendikleri bir noktaya odaklanmaları şansı verir.

Yeni dinleyiciler için elbette harika bir keşfedilebilirlik aracı olabilirler. Ancak programınızı ara sıra dinleyen çok sayıda mevcut takipçiniz olması da muhtemeldir. Onların akışında harika bir video görünürse, bu onlara yeniden etkileşime geçmelerini hatırlatmanın ve podcast uygulamalarında programınızı gördüklerinde tıklama olasılıklarını artırmanın bir yoludur.

İşte video fragmanlarınızı daha da cazip hale getirmek için öğrendiklerimiz:

1. Onları Kısa Tutun

Podcast’inizin video fragmanı kesinlikle izleyici beklentisiyle ilgili olmalı. Bu da fragmanın 60 saniyenin altında olmasını istediğiniz anlamına gelir. Çok uzun tutarsanız bölümle ilgili çok fazla bilgi vermiş olursunuz. Amaç, normalde yayın sonrası bir klipte yapabileceğiniz gibi, tek başına içerik vermek yerine heyecanlandırmaktır.

Üzerinde çalıştığımız The Daily Mail programı ‘Straight to the Comments’den iyi bir son dakika haber klibi örneği.

2. Akılda Kalıcı Olsunlar

İnsanların kısa sosyal kliplerinizi en az 1,5 kez (yani bir buçuk döngü) izlemesini gerçekten istiyorsunuz; bu, algoritmaya değerli olduğunu söyler. Bu da kitlenizin ilgisini çekecek bir şeye ihtiyacınız olduğu anlamına gelir. Bu bir soru, komik bir an ya da son dakika haberi olabilir… İzleyicinin ilgisini canlı tutmanız gerekir. Ayrıca klibin sonu ile başlangıcının eşleşmesi de yardımcı olur; böylece izleyici bir döngüye başladığını fark etmez.

3. Onları Gösterişli Yapın (Makul Ölçüde)

Her bir bölümünüzün ya da tüm programınızın video fragmanının ses akışınızla aynı stile ve hisse sahip olması gerekir. Programı neşeli bir kişilikle yürütüyorsanız, kesimleri keskin, hızlı ve günün sonunda çekici hale getirdiğinizden emin olun! Öte yandan, bu ciddi bir podcast ise, sırf trend bu olduğu için yüksek enerjili müzikleri tercih etmeyin. Videoları güzel ve paylaşılabilir hale getirin, ancak kitlenizin ilgi çekici ve içeriğinize uygun bulacağını bildiğiniz şeylere de bağlı kalın.

Bir başka harika örnek de The Daily Mail’de yayınlanan ‘Hakkımda Bildiğim Her Şey’ adlı programın tanıtım videosu

4. Dinlemelerini Sağlayın

Videoyu oluştururken, klibinizin bir yerine her zaman bir CTA eklediğinizden emin olun. Bu bir podcast karesi veya sözlü bir CTA da olabilir (örneğin, Help I Sexted My Boss bu konuda harika bir iş çıkarıyor); ancak her zaman dinleyicilerin programınızı nerede bulabileceklerini ve takip edebileceklerini belirtin. Bir izleyici bunun bir podcast olduğunu anlamalıdır; kaç klibin bundan bahsetmemesi şaşırtıcıdır.

5. Tutarlı Olmalarını Sağlayın

Fragmanlar için video stilinizi belirledikten sonra sürekli değiştirmeyin. Programın tüm sosyal kanallarda anında tanınabilir olmasını istiyorsunuz. Sosyal medya kanallarınızda tutarlı bir şekilde aynı yazı tiplerini, renkleri ve animasyon stillerini kullanmak isteyeceksiniz; bu podcast’inizin kimliğini oluşturmanıza yardımcı olacaktır.

Kaynak: Anya Spence / Podcast Discovery

Okumaya devam et

Haberler

Podcast’iniz sizinle ilgili değil!

Dinleyicilerinizin podcast’inizin merkezinde yer almasını sağlayarak, sizinle ve programınızla daha bağlantılı hissetmelerini sağlayabilirsiniz. Bu, programınızı uzun vadeli büyümeyi sürdürebilecek bir podcast’e dönüştürür. İşte bunu gerçekleştirmenin yolu. Kieran Macrae yazdı…

Yayınlanma tarihi

=>

Bugün sizinle gördüğüm en yaygın podcast hatalarından birini nasıl düzelteceğinizi paylaşacağım.

Podcast’inizi tamamen kendinizle ilgili hale getirmek.

İster ortak sunucularla ister tek başınıza kayıt yapıyor olun, dinleyiciyi yanlışlıkla dışlamak çok kolaydır.

Bunun yerine, dinleyicilerinizin podcast’inizin merkezinde yer almasını sağlayarak, sizinle ve programınızla daha bağlantılı hissetmelerini sağlayabilirsiniz.

Bu, programınızı uzun vadeli büyümeyi sürdürebilecek bir podcast’e dönüştürür. İşte bunu gerçekleştirmenin yolu.

“Ben” yerine daha çok “sen” deyin

Birinin kulağına doğrudan sizin sesiniz geliyor. Siz bir şeyler tartışırken onları masanıza oturtun, odanın diğer ucundan sizi dinliyorlarmış gibi hissetmelerine neden olmayın.

Nasıl mı?

“Ben” yerine daha çok “sen” diyerek.

Konuşurken her zaman dinleyiciyle bir diyalog içinde olduğunuzu unutmayın, sadece kendi fikrinizi monolog olarak söylemeyin. Sizi de dahil hissetmek isterler ve bunu doğrudan onlarla konuşarak yapın.

Tanıştırmalarda oldukça yaygın bir hatadır ve şuna benzer:

“İşte bu hafta neler yaptığım” vs “Bu hafta neler yaptığımı bilmek isteyebilirsiniz…”

Bir kişi kendisiyle konuşuyor. Diğeri sizinle konuşuyor. Dinleyiciler onlarla konuşmanızı ister, onlarla değil. Aynı şey grup ortamında da geçerlidir. Evet, sunucu arkadaşlarınızla konuşabilirsiniz ama dinleyiciyi unutmayın.

  • Evde dinleyenler için…
  • Siz evde ne düşünüyorsunuz? Twitter/Instagram’dan bana haber verin
  • Tekrar hoş geldiniz, umarım evde harika bir hafta geçirmişsinizdir, peki ya siz yardımcı sunucu?

Hayran Etkileşimlerini Dahil Edin

Dinleyicilerinizden e-postalar, yorumlar, sorular veya hatta bir sosyal medya gönderisine çok sayıda beğeni aldıysanız, bölümde bundan bahsedin. Dinleyicilerinizin görüldüklerini hissetmelerini sağlayın.

Onları önemsediğinizi bilmek isterler, bu yüzden onlar hakkında konuşmak bunu yapmanın harika ve basit bir yoludur. Bir dinleyicinin yorumunu haykırmak, o dinleyicinin kendisini harika hissetmesini sağlarken aynı zamanda tüm dinleyicilerinizin kolektif dinleyici kitlesi olarak görüldüğünü hissetmesini sağlar.

Bu da sosyal kanıt görevi görerek çifte avantaj sağlar. Yeni dinleyicilere şöyle der:

“Bakın, bunu zaten dinleyen ve seven bir grup insan var. Siz de sevmelisiniz!”

Bu da insanların kendilerini bir şeyin parçası olarak hissetmelerini sağlar.

Sosyal medyada etkileşimi teşvik ederek bunu çok küçük bir kitleyle de başarabilirsiniz. Hatta bir Reddit gönderisi oluşturarak bir soru sorabilir ve yanıtlar hakkında konuşabilirsiniz.

Dinleyicilerinizin İstediği İçeriği Oluşturun

Hedef kitlenizin hangi içerikleri sevdiğine dikkat edin ve ardından bunlardan daha fazlasını yapın.

  • Bölümlerinizi toplam indirmeye göre sıralayın.
  • Hangi sosyal medya gönderilerinin en çok etkileşim aldığını görün.
  • İnsanların nelerden bahsettiğini görmek için olumlu eleştirilerinize bakın.

Bunların hepsi size hedef kitlenizin neyi sevdiğine dair ipuçları verecektir. Neyi sevdiklerini ne kadar iyi anlayabilirseniz, onlara o kadar iyi hizmet verebilirsiniz.

Kendinizi satıp yüksek indirme sayılarını kovalayın demiyorum; bu otantik olmayabilir. Podcast’inizi dinleyicilerinize hizmet etmek için yaptığınızı söylüyorum ve bunu ne kadar iyi yaparsanız o kadar başarılı olursunuz.

Her zaman şunu düşünün: “Dinleyicinin bundan çıkarı ne?”

  • Kendinizle mi konuşuyorsunuz? Yoksa dinleyicinizle mi konuşuyorsunuz?
  • Programınız boyunca dinleyicinize hitap ediyor musunuz?
  • Onları esprilere dahil ediyor musunuz?

Evet, sunucu sizsiniz ve bu sizin podcast’iniz, ancak bu sizinle ilgili değil.

Bu, dinleyicilerinize ne değer sağlayabileceğinizle ilgili.

Kaynak: Kieran Macrae / Platform Podcasting

Okumaya devam et

En son