Bizimle iletişime geçin

Haberler

Hedef Filo İle Değişik Kafalar Podcast’i Yayında

Podcast başlatan markalar arasına katılan Hedef Filo’nun Kıdemli Müşteri Yönetimi Müdürü Ezgi Zeyneloğlu, “Hedef Filo ile Değişik Kafalar” podcast’inin çıkış noktası, sektördeki rolü ve gelecek hedefleri üzerine Podcast Turkey’in sorularını yanıtladı.

Yayınlanma tarihi

on

Podcast yayıncılığı Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de kurumların, markaların ilgisini çekmeye başladı. Finans, sağlık, eğitim, lojistik, perakende gibi birçok sektörde faaliyet gösteren markalar, hedef kitlelerine ulaşmak için “sese” yönelmeye başladı. Bugüne kadar sosyal medya, Youtube gibi kanalları kullanarak dijital iletişim ve pazarlama tarafında operasyonlarını yoğunlaştıran markalar, hızla yükselen yeni iletişim mecrası “podcast’e” yöneldi.

Bu markalardan birisi de Hedef Filo oldu. Şubat 2022’de başlayan Hedef Filo ile Değişik Kafalar podcast yayınını sizler için mercek altına aldık. Beyaz Yakalıyı Anlama Kılavuzu adlı ilk bölümüyle dinleyicileriyle buluşan yayın hakkında tüm merak edilenleri Kıdemli Müşteri Yönetimi Müdürü Ezgi Zeyneloğlu ile konuştuk.

Hedef Filo Kıdemli Müşteri Yönetimi Müdürü Ezgi Zeyneloğlu

Hedef Filo’nun Değişik Kafalar podcast’i, gördüğümüz kadarıyla sektöründe ve alanındaki öncü podcast yayınlarından bir tanesi. Öncelikle; neden podcast yayınlarına başlamaya karar verdiniz? Temel etkenler neler oldu?

Neden podcast diye başlarsak eğer, bunun cevabı podcast’in gücü olurdu sanırım. Bana göre bir şey anlatmak istiyorsan şu anda en etkili araçların başta geleni podcast. Her şeyden önce erişim kanallarının yaygınlığı, ayrıca her zaman el altında olması çok büyük kolaylık. Bunun yanı sıra podcast’lerde gitgide artan içerik zenginliği çok etkileyici. Normal hayatınızda karşınızda bulup konuşamayacağınız, ancak TV ya da radyoda denk gelirseniz ki bazen de asla o mecralara çıkamayacak ilginç donanımlı ve farklı deneyimlerden gelen kişileri dinleme şansınız oluyor. Bana sorarsanız dijital dünyanın hayatımıza kattığı en renkli en derinlikli mecralardan birisi podcast ve önümüzdeki dönemde daha da kitleselleşeceğine inanıyorum.

Peki biz Hedef Filo olarak neden bir podcast yayını yapıyoruz derseniz aslında tek bir cevabı var, çünkü anlatacak çok şeyimiz var. Aslına bakarsanız hangi sektörde olursa olsun bize göre beyaz yakalı çalışanların anlatacağı çok şey var. Her gün iş yerlerimizde birçok farklı, iyi-kötü, heyecanlı-sıkıcı, yaratıcı-sıradan konular ile ilgileniyoruz. Yaklaşık 100 yıllık bir süreçte ciddi bir beyaz yaka külliyatı da oluştu, jargonundan hayat tarzına kadar.

Bizim aklımızdaki fikir ise iş hayatında beyaz yakalının sesi olabilmekti. Beyaz yakalılar iş hayatlarında ve gündelik yaşamlarında neler yapar, ne yer, ne içer gibi konulara değinmek istedik. Diğer yandan, bugüne dek beyaz yaka hakkında genelde daha karikatürize içerikler üretildi, biz tersini yapmak, beyaz yaka olarak kendimizi anlatmak istedik. Bir amacımız da sektörümüze yönelik bilgiler vererek, dinleyicilerimizi yaptığımız işin detayları hakkında aydınlatmaktı. Hedef Filo ile Değişik Kafalar podcast yayınımız, işte tüm bunların bir meyvesi olarak ortaya çıktı.

Değişik Kafalar podcast’inin formatı nasıl? Ne sıklıkta yayın yapacak, süresi ne olacak? Hangi platformlardan dinlenebilir?

Hedef Filo ile Değişik Kafalar podcast’imiz, yaklaşık 15 günde bir olmak kaydıyla pazartesi günleri yayınlanıyor. İlk iki bölümümüz halihazırda yayınlandı. İkisi de farklı konu başlıkları halinde yaklaşık yarım saatlik bölümlerden oluşuyor. Yayınlarımızı Apple, Spotify ve tüm podcast platformlarından dinleyebilirsiniz.

Podcast yayıncılığı Türkiye’de hızla yükseliyor ve markaların da yeni gözde iletişim ve medya aracı olma yolunda ilerliyor. Hedef Filo, kendi pazarlama iletişiminde podcast’i nasıl konumlandırıyor?

Podcast yayıncılığı sizin de belirttiğiniz üzere içerik üretme aşamasında markaların daha yeni yeni yöneldiği bir medya aracı. Biz de Hedef Filo olarak pazarlama iletişimimizde, podcast içeriklerimiz ile içerik üretme, organik trafiğimizi artırma ve uzmanlık alanlarımızı öne çıkarma noktasında yükselmeyi amaçlıyoruz. Bu yayının genel pazarlama iletişimimize büyük bir katkısı olacağına inanıyoruz. Hatta daha şimdiden hem çalışma arkadaşlarımızdan hem de bizi dinleyen kişilerden çok olumlu geri dönüşler ve farklı konu önerileri aldık.

Değişik Kafalar podcast’inin hedef kitlesi kimler olacak? Podcast’i özellikle kimler dinlemeli?

Aslında beyaz yakalı çalışanlardan yola çıktığımız için hedef kitlemiz de beyaz yaka çalışanları, biz bizi anlarız diyoruz, ancak baktığımızda bir sürü farklı profilin de bizi dinlediğini gördük. Bu da bizi çok mutlu ediyor tabi. Hedef Filo ile Değişik Kafalar podcast’imizi planlarken, yaptığımız yayınlarda konularımızı hem hayatın içinden hem de beyaz yakalının iş veya günlük yaşamındaki deneyimlerden yola çıkarak belirledik. Aslında bir nevi beyaz yakalının dış sesi olduk diyebiliriz. Kapımız, bizi dinlemek veya programımıza katılmak isteyen herkese açık. İlk bölümümüz biraz önce de bahsetmiş olduğum üzere Beyaz Yakalıyı Anlama Kılavuzu başlıklı. Bu bölümde, “Bu podcast’i neden yapıyoruz? Beyaz yaka neden topluluk oluşturmalı? Beyaz yaka kavramı nasıl ortaya çıkmış? Şirket kültürü neden önemli? Son dönemde çalışma hayatında neler değişti? Çalışma saati tartışmaları ve hafta sonu tatili nasıl çıktı?” gibi konulara değindik.

Dinleyici Değişik Kafalar podcast’inde önümüzdeki dönemde ne tür içerikler bulacak?

Dinleyicilerimiz, Hedef Filo ile Değişik Kafalar podcast yayınımızda hem kendi hayatından hikayeler bulacak. Hem sektörümüz özelinde merak ettiği sorulara yanıt bulacak hem de Hedef Filo çalışanlarını yakından tanıyacak. İlk bölümümüzde ileriki yayınlarda neler yapacağımızı, şirket kültürümüzü ve beyaz yaka kavramının ortaya çıkışını ele aldık. İkinci bölümümüzde ise Satın Alma Müdürümüz Çağatay Akbulut, bizlerle global bir sorun olan çip krizi problemine dair değerlendirmelerini paylaştı.

Diğer bölümlerimiz için de herkese hitap edebilecek, herkesin içerisinde kendinden bir şeyler bulabileceği yayınlar olacak diyebiliriz. Yanlış hatırlamıyorsam üçüncü veya dördüncü konuğumuz, elektrikli araç tasarımı konusunda bilgilerini paylaşmak üzere yayınımıza Kaliforniya’dan eşlik etti. Yayınlarımıza, bunun gibi birçok sürpriz konu ve konuğumuz olacak şekilde hız kesmeden devam edeceğiz. Çok ipucu vermek istemiyorum, dinleyerek öğrenmenizi çok isteriz.

Değişik Kafalar podcast’i profesyonel bir kapsamda hazırlanıyor. Bir podcast ajansıyla çalışmak, planlama ve süreç yönetiminde nasıl bir kolaylık sağlıyor?

Şu an aktif olarak Aykut Balcı moderatörlüğünde Lans Digital ile çalışıyoruz. Aykut ile program öncesinde ciddi bir hazırlık süreci gerçekleştirdik ve konularımıza çok detaylı bir şekilde hazırlandık. Kendisi hem program öncesinde ve esnasında hem de sonraki süreçte bize çok destek verdi. Hoş bir sohbet ortamı oluşturarak podcast yayınlarımızda kendimizi çok daha rahat hissetmemize yardımcı oldu. Bu sayede çekimlerimizi yaparken hem çok eğlendik hem de hep birlikte birbirinden keyifli yayınlar ortaya çıkardık.

Hedef Filo’nun orta ve uzun vadede ses (podcast) tarafıyla ilgili hedefleri neler? Yeni podcast planlamaları da gündeme gelebilir mi?

Şu an için Hedef Filo ile Değişik Kafalar podcast’imizi uzun vadede devam ettirmek istiyoruz. Hem Hedef Filo çalışanlarından hem müşterilerimizden hem de dışarıdan, isteyen tüm katılımcılarla yayınlarımıza ara vermeden devam edeceğiz. Daha önce de bahsetmiş olduğum gibi planımız, 15 günde bir olacak şekilde ayda iki yayın yapmak. Yeni bir podcast planımız şu an için yok. Fakat tabii ki 2023 yılı için planlarımızı bu yılın son çeyreğinde tekrar gündeme alacağız. Bizi izlemeye devam edin.

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Yanıt Ver

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Podcast’te mola vermeniz gerekiyorsa iyi bir plan yapın!

Uzun süredir bir podcast yayınlıyorsanız, bazen yorulduğunuzu ve tükenmişlik yaşadığınızı hissedebilirsiniz. Böyle durumlarda mola vermek iyi fikir olabilir; enerjiyi yenilemek ve yeni başlangıçlar yapmak için yararlı sonuçlar alabilirsiniz. Bunun için bir plana ihtiyacınız var; peki bunu nasıl yapabilirsiniz? Yanıtı, Ashley Hamer’da… Şimdi ona bağlanıyoruz!

Yayınlanma tarihi

=>

Uzun bir süre ciddi bir maraton koşucusu olarak çalıştım. (Kendimi hala öyle görüyorum, sadece çocuğum küçükken ara verdim).

Çok sayıda maraton koştuğunuzda, antrenman planının düzenliliğinde rahatlık bulmaya başlıyorsunuz: ilk birkaç hafta dayanıklılığınızı geliştirmekle geçiyor, ardından hız çalışması ekliyorsunuz ve yarış mesafesine yaklaşana kadar giderek daha uzun koşular yapıyorsunuz. Yarıştan önceki son hafta (“taper” haftası), büyük günden önce dinlenmek için her şeyi geri çekersiniz. Sonra yarışınızı koşarsınız ve kaçınılmaz olarak başka bir maratona kaydolmadan ve sürece yeniden başlamadan önce bitmek bilmeyen antrenman yorgunluğuna ara vermek için muhteşem bir veya iki hafta (veya üç veya dört) geçirirsiniz.

Podcasting böyle bir şey değil. Podcast yayıncılığında ne bir kondisyon haftası, ne doğru ilerlediğiniz büyük bir etkinlik, ne de kesinlikle dinlenme ve rahatlama dönemleri vardır. Acımasızdır. Her zaman yazılacak, röportaj yapılacak, kaydedilecek, düzenlenecek, tasarlanacak, yayınlanacak ve tanıtılacak şeyler var.

Çoğu insanın podcast’ler için çalıştığı gibi maratonlar için antrenman yapmak zorunda kalsaydım, bir yarıştan sonra bırakırdım. Zamanımdaki talepler çok yüksek olurdu ve tüm sıkı çalışmamdan sonra bir mola vaadim olmazdı.

Pek çok podcast yayıncısının kendini bulamadan tükendiğini ve podfade olduğunu düşünmemin bir nedeni de bu. Podcast yapmak zordur ve rahatlama garantisi yoktur; tabii bırakmazsanız.

İşte bu yüzden her podcast yayıncısının bir tükenmişlik planı olmalı: Her şeyi bırakmak zorunda kalmamak için bir molaya ihtiyaç duyduğunuzda ne yapacağınıza dair bir plan.

İşte bunun nasıl görünebileceğine dair üç fikir.

Plan 1: Geçmiş kataloğunuzu yeniden yayınlayın

Bir süredir podcast yayıncılığı yapıyorsanız, arşivlerinizde altın, dinleyicilerinizde ise çalkantı vardır. İnsanlar her zaman çeşitli nedenlerle podcast dinlemeyi bırakır ve indirme sayılarınız zaman içinde istikrarlı bir şekilde artmış olsa bile, bugün dinleyicilerinizin çoğunun başladığınızdan farklı olma ihtimali vardır. Ve çoğu yayınladığınız her şeyi duymamıştır.

Bu nedenle, bazı eski bölümleri yeniden yayınlama ve bu zamanı bir mola vermek için kullanma konusunda kendinizi güçlü hissetmelisiniz. Genel bir giriş (ya da her bölüm için özel bir giriş, siz bilirsiniz) kaydedin ve programdan ayıracağınız zaman için en iyi tekrarlarınızı planlayın. (Geri döndüğünüzde ilk yeni bölümünüze hazırlanmak için zaman ayırmayı unutmayın).

Curiosity Daily’nin (günlük bir bilim programı, burada neyle uğraştığımızı bilelim diye söylüyorum) sunuculuğunu yaptığım dönemde, tatillerde yaptığımız şey buydu: Yıl içindeki tüm bölümlerimizin istatistiklerine bakar ve en popüler olanları, insanların “en iyiler” bölümünü izlediklerini bilmelerini sağlayan kısa bir girişle birlikte yeniden yayınlardık. Ve tatilleri podcast kaydederek değil, ailelerimizle birlikte geçirirdik.

2020’deki bir tatil “en iyiler” programından transkript.

Plan 2: Mevsimsel hareket edin

Size ne söylendi bilmiyorum ama podcast’inizi sezonlar halinde yayınlamak için herhangi bir gereklilik yok. Bir kurgu programı olmanıza gerek yok, bir araştırma programı olmanıza gerek yok, temalı sezonlara bile ihtiyacınız yok – sadece bir avuç bölüm yayınlayın, ara verin ve 1. sezon olarak adlandırın.

Ben bunu podcast’imde yapıyorum ve şiddetle tavsiye ediyorum. Sürekli bir sonraki konuğu ve bölüm konusunu aramak yerine program hakkında gerçekten yüksek düzeyde düşünebildiğim bir podcast konik dönemi programlıyor.

En çılgın kısmı mı? Geçen sezonun son bölümü ile yeni sezonun ilk bölümü arasında indirilme sayım neredeyse hiç değişmedi. Podcast abonelerinin akışlarında görmedikleri bir programın aboneliğinden nadiren çıktıklarına dair bir teori var (lütfen biri bu araştırmayı yapsın) ve bu benim programımın analizleri için de geçerli.

Başka bir deyişle: Bölüm yayınlamayı bırakırsanız insanların dinlemeyi bırakacağı korkusu mu? Bu yanlış.

Plan 3: Hiçbir şey yapma. Sadece biraz ara ver.

Dinleyin: Podcast’inizi bırakmak istiyorsanız, size daha fazla güç. Size hizmet etmeyen bir şeyden ne zaman uzaklaşacağınızı bilmek bir beceridir.

Ancak bırakmak istemiyorsanız – haftalık koşuşturma sizi yoruyorsa veya hayatınızdaki değişiklikler programa sadık kalmanızı zorlaştırıyorsa – gerçekten ara verebilir ve başka bir şey yapmayabilirsiniz. Dinleyicilerinizi bilgilendirin, neler olup bittiği konusunda şeffaf olun ve sonunda geri döndüğünüzde kaç kişinin sizi desteklediğine ve programınıza sadık kaldığına şaşırabilirsiniz.

Bunu Taboo Science ile yaptım. Hamile kaldım ve ilk üç aylık dönemin yorgunluğu ve mide bulantısı sırasında boş zamanlarımda tek başıma bir podcast üretmenin gerçekten çok zor olduğu gerçeğiyle yüzleştim. Bu yüzden sezonu bitirdim, dinleyicilerime podcast’in geri döneceğini ama ne zaman döneceğini bilmediğimi söyledim ve hepsi bu kadar. Yeni sezon üzerinde çalışmaya başladığımda bebeğim altı aylıktı ve toplamda yaklaşık bir buçuk yıl ara verdim.

Şu bölüm boşluğuna bak. Geri döndüğüme sevindim.

Bu ara boyunca insanlar diziyi keşfetmeye, sosyal medyada diziyi sormaya ve bana DM atarak dizinin geri döneceğinden ne kadar umutlu olduklarını bildirmeye devam ettiler. Bu geri bildirimler bana, bu zahmete değdiğini ve değeceğini bilmem için gereken desteği verdi.

Podcast uğraşı buna değer. Ama arada bir ara vermeye hakkınız var.

Kaynak: Ashley Hamer / Weekly Tweak

Okumaya devam et

Haberler

Yapay zekanın gerçek risklerini keşfetmek

Evet, yapay zeka podcast yayıncıları için muhteşem olasılıkların kapılarını açıyor ve dünyayı büyük bir hızla değiştiriyor; ancak yapay zeka, özellikle de yapay ses konusunda endişe verici gelişmeler yaşanıyor. Amplifi Media’dan Steve Goldstein, yapay zeka sesinin risklerine dikkat çekiyor.

Yayınlanma tarihi

=>

Evet, yapay zeka podcast yayıncıları için muhteşem olasılıkların kapılarını açıyor ve dünyayı büyük bir hızla değiştiriyor. Üretkenlik; hızlı transkripsiyon, marka güvenliği, içerik araştırması ve senaryo yazımına yönelik araçlarla listenin başında yer alıyor ve podcast yayıncılarının içerik oluşturma ve yönetme biçimlerini geliştiriyor. Zamandan tasarruf etmek ve organize olmak için yapay zekadan yararlanmak hiç de zor değil, ancak yapay zeka, özellikle de yapay ses konusunda endişe verici gelişmeler yaşanıyor.

Daha birkaç hafta önce, efsanevi komedyen George Carlin’in (onu özlüyorum) mirası, bir komedi programı için Carlin’i taklit etmek üzere yapay zeka kullanan bir podcast’in yaratıcılarıyla anlaşmaya vardı.

Podcast sunucuları, Carlin’in onlarca yıllık çalışmaları üzerinde, telif haklarını ihlal ederek ve yasal işlem başlatarak, mirasın izni olmadan bir yapay zeka algoritması eğitti. Anlaşma, programların kaldırılmasını gerektirdi ve Carlin’in sesinin veya benzerliğinin mülk onayı olmadan kullanılmasını yasakladı ve YZ’nin ortaya çıkardığı telif hakkı zorluklarını vurguladı. Bu dava, ölü ya da diri bireyleri taklit etmek için YZ kullanımında açık kurallara ve etik standartlara duyulan ihtiyacın altını çiziyor.

Dahası da var.

Sesli kimlik avı: Bir İngiliz CEO’nun sesi klonlanarak 250.000 dolarlık fonun hileli transferine yetki verildi.

Çağrı merkezi dolandırıcılığı: Kişisel bilgileri almak veya sahte ücretlendirmeler için onay almak amacıyla aramalar sırasında gerçek zamanlı olarak bireyleri taklit eden yapay zeka tarafından üretilen ses teknolojisi artıyor.

Robo deepfakes: Donald Trump ve Barack Obama da dahil olmak üzere siyasi adayları taklit eden, kamuoyunda huzursuzluk yaratmak veya seçimleri etkilemek için kışkırtıcı veya yanlış beyanlarda bulunan robocall’larla yapılan çok sayıda dolandırıcılık var.

Konuşma reprodüksiyonu: Yapay zeka, ünlülerin seslerini klonlayarak aslında hiç söylemedikleri tartışmalı veya mizahi şeyleri söylemelerini sağlamak için kullanılıyor.

Daha fazla podcast vakası: Carlin vakası podcast yayıncılığındaki tek vaka değil. 2019 yılında bir teknoloji meraklısı Joe Rogan’ın sesini taklit edebilen bir yapay zeka modeli yarattı ve bunu Rogan’ın markası altında tüm podcast bölümlerini üretmek için kullandı. Bu bölümler, Rogan’ın asla tartışmadığı veya onaylamadığı uydurma, tartışmalı içerikler içeriyordu. Rogan’ın Donald Trump ve OpenAI CEO’su Sam Altman ile yaptığı sahte röportajlarda da aynı şey oldu.

Podcast sunucusu sesleri: Geçen yıl Bill Simmons, Spotify’ın gerçek bir ses üzerinde eğitilen AI DJ’inin, AI tarafından üretilen canlı okumalar için podcast sunucusu seslerini kopyalamak için nasıl kullanılabileceği konusunda konuşmalara yol açtı.

Kuşkusuz, daha fazla deney, sahtekarlık ve şüpheli sentetik içerik olacaktır.

Yapay zeka nasıl güleceğini, tepki vereceğini, duraklayacağını, tonlamayı değiştireceğini veya meraklı takip soruları soracağını bilmiyor

Yapay Olan Otantik Olanın Zıttıdır

Podcast Movement’taki son “View From the Top” panelimizde yapay zeka ve podcasting hakkında konuşurken Oxford Road’dan Dan Granger, “Yapay, otantik olanın zıttıdır” dedi. Bu benim aklımda kaldı. Tıpkı Joe Rogan’ın Trump ve Altman ile yaptığı “röportajlardan” sonra “X” üzerine yazdığı yazı gibi: “Bu iş çok kayganlaşacak çocuklar.” Gerçekten de öyle.

Podcast yayıncılarının bu sularda dikkatli bir şekilde gezinmeleri ve yapay zekayı, mecranın cazibesini tanımlayan derin insani özelliklerden ödün vermeden tekliflerini geliştirmek için kullanmaları gerekecek.

Yapay Zeka Sesi Kulağa İyi Geliyor mu?

Gerçek şu ki, YZ duygusal bağlantılar kurma konusunda hedefi ıskalıyor. Duyduğum YZ program seslerinin çoğu, zaman zaman dikkat çekici olsa da, mekanik, vanilya, mülayim ve sentetik bir sese sahip. Bazen, yanlış telaffuz edilen bir kelime gibi bir programın güvenilirliğini sorgulatan bariz hatalar var – ya da cümle yapısı kulağa tuhaf geliyor. Monoton yapay zeka sesleri tarafından sunulan yapay zeka tarafından oluşturulmuş sıkıcı senaryolar duydum. Tüm bunlar bir podcast’in marka kalitesini aşındırabilir.

İnsan yaratıcılığının ve duygusal bağın vurgulanması her zamankinden daha kritik olacaktır, çünkü bunlar teknolojinin otantik olarak kopyalayamayacağı unsurlardır – en azından henüz değil.

Sesinizin Bütünlüğünü Koruma

Podcast yayıncılığında “özgünlük” kelimesi çok fazla kullanılıyor, ancak hiç bu kadar önemli olmamıştı. Ses içeriğinizin ve markanızın değerini korumanın en iyi yolu, bir programın bütünlüğünü korumaktır. Samimi olmak etkili bir saldırı stratejisidir. Yapay zeka gülmeyi, tepki vermeyi, duraklamayı, tonlamayı değiştirmeyi veya meraklı takip soruları sormayı bilmez. Orijinal içerik üretmez; bunun yerine mevcut çalışmaları yeni konfigürasyonlara dönüştürür. İnsanların yaratıcı girdisi vazgeçilmez olmaya devam ediyor. Yaratıcılık, derinlik ve nüans katan şeydir. Bu bir farklılaştırıcıdır. İnsan yaratıcılığının ve duygusal bağın vurgulanması her zamankinden daha kritik olacaktır, çünkü bunlar teknolojinin otantik olarak kopyalayamayacağı unsurlardır – en azından henüz değil.

Yapay zekayı etkili bir şekilde kullanmak proaktif korkuluklar gerektirir. Birkaç yönerge:

  • YZ tarafından oluşturulan içeriği yayınlamadan önce titiz doğruluk kontrol protokolleri uygulayın.
  • Podcast sesinizi desteklemek için AI kullanıyorsanız, bunu “AI Tarafından Oluşturulan İçerik” olarak etiketlemeyi düşünün.
  • Kitlenize karşı şeffaf ve güvenilir olmak uzun bir yol kat etmenizi sağlar. Geçen yıl müşterimiz Alpha Media, Portland, Oregon’da ilk YZ DJ’ini piyasaya sürdü. Alpha’nın İçerikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Phil Becker, kafa karışıklığını önlemek için akıllıca bir şekilde ‘AI Ashley’ olarak etiketledi ve dinleyicilere insan ve yapay içerik arasında net bir sınır çizdi.
  • Fikri mülkiyet haklarınız konusunda proaktif olmanızı öneririz. Telif hakları için başvurun ve ses içeriğinizin ve sunucunuzun sesinin izinsiz kullanımını izleyin.

Yapay zeka kısayollarını veya daha kötüsü derin taklitleri kullanmak cazip gelebilir, ancak uzun top oynayan içerik oluşturucular dinleyicileriyle kurmak için çok çalıştıkları bağı ve güveni kırmaya direnmelidir. Kulağa ne kadar klişe gelse de, podcast’leri gerçekten yankı uyandıran ve anlamlı kılan şeyin ne olduğunu gözden kaçırmayın: özgünlükleri.

Büyük yatırımcı ve uzman Warren Buffet’ın dediği gibi, “Bir itibar inşa etmek 20 yıl, onu mahvetmek ise beş dakika sürer. Bunu düşünürseniz, her şeyi farklı yaparsınız.”

Kaynak: Steven Goldstein / Amplifi Media

Okumaya devam et

Haberler

Google Podcasts Haziran ayında uluslararası olarak kapatılıyor

Google Podcasts, bu ay içerisinde ABD’de kullanıma kapatılırken, şirket uygulamanın Haziran ayında uluslararası kullanıcılar için de kapatılacağını duyurdu.

Yayınlanma tarihi

=>

Google Podcasts, bu ay içerisinde ABD’de kullanıma kapatılırken, şirket uygulamanın Haziran ayında uluslararası kullanıcılar için de kapatılacağını duyurdu.

Güncellenen destek makalesine göre, Google Podcasts “Haziran 2024 ortasından sonuna” kadar “Amerika Birleşik Devletleri dışındaki kullanıcılar” için kullanılabilir olacak. YouTube Music geçişi ve OPML dosyası dışa aktarımı ise 29 Temmuz 2024 tarihine kadar bir ay süreyle kullanılabilecek.

Bu sonlandırmanın, YouTube Music’teki podcast’lerin kullanıma sunulduğu gibi bölge bölge mi (Amerika, Asya, Avrupa, vb.) gerçekleşeceği yoksa tek seferde çevrimdışı mı olacağı henüz belli değil.

YouTube Music, Android, iOS ve web için Google Podcasts Nisan ayı başında ABD’de kullanıma kapatılmasından bu yana ne yazık ki önemli bir güncelleme görmedi. Umarız, YouTube Music’teki podcast deneyimi uluslararası kapanmadan önce büyük bir yükseltme görür.

Okumaya devam et

En son