Haberler
Podcast’e ‘neden’ başlamalı?
Okumak, izlemek ve dinlemek… Onlara bu seçeneklerin tümünü sunmak sizin elinizde… Okuma ve izlemeye alışmış kitlenizin, ‘dinleme’ tarafına ilgisinin hızla yükseldiğini görmek sizi bile şaşırtabilir.
Yayınlanma tarihi
3 yıl önceon
Yazar :
Podcast TurkeyGazete Duvar’da bir süredir ağırlıklı olarak “podcast” odaklı yazılar yazıyorum. Bu yazılara ilgi gösteren ve düzenli takip edenler ya podcast’i “bildikleri” için ya da “merak ettikleri” için ilgi gösteriyorlar. Açıkçası bugün itibariyle “bilenler” ile “merak edenler” arasında deneyim anlamında büyük bir fark olduğu söylenemez.
Podcast’i bilenler arasında kuşkusuz podcast başlatanlar, başlatıp yarıda bırakanlar, başlatmaya hazırlananlar var. Merak edip henüz yolculuğun başında olanlar da dahil olmak üzere bir podcast’e “neden” başlamaları gerektiği konusunda yeterince farkındalık yok ne yazık ki…
İşte bu yazımızda bu noktaya değineceğiz.
İster kurumunuz ya da markanız isterse kişisel hedefleriniz için bir podcasts başlatmayı planlıyor olun, “neden” başlamanız gerektiğini kavramanız için güçlü unsurlar var. Burada birçok başlık paylaşabilirim (ki önceki yazılarımızda bunların bir kısmını zaten aktarmıştım) ama önümüzdeki dönem önem kazanacak bazı başlıklara özellikle dikkat çekmek istiyorum.
SESLİ ARAMA SEO’NUN BİR SONRAKİ EVRİMİ
Bu başlıkların en önemlisi, yakın gelecekte çok yaygınlaşacak olan “sesli aramalar” olacak. Bugün herhangi bir bilgi için yaygın olarak Google üzerinden “yazılı arama” yapıyoruz. Bu arama sonuçlarını tetikleyen Google algoritmasına göre planlanmış ve hazırlanmış “yazılı ve görsel” içerikler oluyor. SEO (arama motoru optimizasyonu) için bu yazılı veriler büyük önem taşıyor. SEO’da başarılı olabilmek ve ön plana çıkabilmek için yazılı ve görsel içerikleri ona göre hazırlamanız gerekiyor.
Ancak yakında SEO açısından oyunun kuralı değişecek gibi gözüküyor. Evler, arabalar ve hayatımızdaki birçok nesne giderek “akıllanıyor” ve güçlü bir yapay zekâ teknolojisiyle “sesleniyor.”
2011 yılında Apple Siri ile başlayan “sesli sanal asistan” teknolojileri Google Asistan, Amazon Alexa, Samsung Bixby ile giderek genişledi ve derinleşti.
Mobil yaşam yaygınlaştıkça, hemen her alanda ses temelli ürün, araç ve hizmetler çoğaldıkça kullanım alanları da genişliyor. Podcast’in yükselişi ve yaygınlaşması da bu sürecin parçası.
Google bir süredir arama sonuçlarında Youtube başta olmak üzere video içerikleri de arama terimlerine göre sonuçlar arasında listeliyor. Üstelik bu listeleme yalnızca video başlıkları ve açıklama bölümlerini hedeflemiyor, video içerisindeki sesleri de analiz ediyor. Arama terimi bir videonun 15’inci dakikasındaysa arama sonucu videonun o bölümüne götürüyor. Bu da Google’ın sesi analiz ettiğini gösteriyor.
Bu da bize, yakın gelecekte ses temelli içeriklerin (ki podcast’ler haliyle bunların başında gelecek) daha fazla arama algoritmalarında dikkate alınacağını ve sonuçlarda listeleneceğine işaret ediyor.
İnsanlar gündelik yaşam ve iletişim süreçlerinde daha fazla “yazmak” yerine “konuşmayı” tercih ediyor. Bu, bilgi ararken de, alışveriş yaparken de yaygın bir kültürel davranış haline gelecek. Bu yüzden podcast’e bugünden başlamak, gelmekte olana bugünden hazırlanmak demek.
PODCAST YENİ NESİL ‘BLOGLAMA’
Yaklaşık 20 yıldır “blog yazmak” oldukça popüler bir içerik geliştirme alanı oldu. Profesyonellerden kurumlara kadar “blog yazmak” hedef kitlenin ilgisini çekmek, etki yaratmak için önemli bir mecraya dönüştü. Blog yazarlığıyla ciddi gelir edenler de oldu.
Tabi blog yazmanın gücünü erken dönemde fark eden ve başlayanlar ciddi mesafe kaydetti. Aynı şey Youtube alanında da oldu. Videonun gücünü daha doğuş aşamasında kavrayanlar bu platforma video içerikler üretmeye başladılar ve zamanla topluluklarını büyüttüler.
Biraz önce de aktardığım gibi zamanla blog yazıları ve video içerikleri SEO açısından da çok değerli içeriklere dönüştü.
Şimdi benzer bir süreç “podcast” için yaşanıyor. Bu erken dönemde hem “sesli podcast” hem de “video podcast” içerikleri üretenler avantaj sağlamış olacak.
Yaşamın ve iletişimin merkezine “sesli iletişim” oturdukça “sesli içerikler” değer kazanacak. Hedefleriniz doğrultusunda üreteceğiniz “sesli içerikler” daha çok kullanıcı karşısına çıkacak. Bir dönem yazı ile yani “yazılı bloglarla” yaptığımız şeyi bu kez “sesli blog” olarak görebileceğimiz podcast’ler ile yapacağız. Geriye yalnızca nasıl bir podcast geliştirmeniz gerektiğini düşünmek kalacak!
İÇERİĞİ GENİŞ ALANA YAYMA
Dijital iletişim son 20 yılda aşama aşama geleneksel mecraları geçti ve geri plana itti. Bugün basılı gazete ve dergiler, geleneksel TV ölüm döşeğinde. Bireyler ve kurumlar iletişim süreçlerinin temeline tamamen dijital mecraları konumlandırmış durumda.
Üetilen içeriğin büyük çoğunluğu yazılı, görsel ve video temelli olarak dijital kanallar için geliştiriliyor ve kullanılıyor. Sosyal medya kanalları, Youtube gibi mecralar etkin biçimde sürecin parçası olmuş vaziyette.
Şimdi “ses” yükseliyor. Dolayısıyla stratejinize uygun olarak geliştirdiğiniz yazılı, görsel bir içeriğiniz varsa, bunu kullanıcı deneyimi ve beklentisine uygun biçimde “sesle” sunmanız ve içerik yönetiminizi genişletmeniz akılcı bir adım olacaktır. Bunu, içeriği yeniden kullanma ve konumlandırma olarak görebilirsiniz.
Hızlı hareket etmeniz, ses odaklı etkili içerikler sunmanız henüz yaygınlaşmamış bir alanda daha görünür olmanızı ve dikkat çekmenizi sağlayacaktır. Devamında ses içeriklerinizin markalaşmasını destekleyecektir. Bu ekstra bir çaba ve harcama gerektirmeden elde edeceğiniz harika bir avantaj olacaktır.
SONUÇ OLARAK…
Bu üç ana unsuru birbirine bağladığınızda hedef kitleniz için bütünsel bir içerik seçeneği sunmuş olacaksınız. Bu size yenilikçilik ve güçlü bir otorite algısı katabileceği gibi, son derece dinamik bir kültürel değişim çağında hedef kitlenize deneyim olarak seçenek sunmanızı, onları etrafınızda tutmanızı sağlayacaktır.
Okumak, izlemek ve dinlemek… Onlara bu seçeneklerin tümünü sunmak sizin elinizde… Okuma ve izlemeye alışmış kitlenizin, “dinleme” tarafına ilgisinin hızla yükseldiğini görmek sizi bile şaşırtabilir.
Tek yapmanız gereken, buna ilişkin farkındalığınızı oluşturmak, planlama yapmak ve eyleme geçmek…
NOT: Bu yazı ilk olarak Gazete Duvar‘da yayınlanmıştır.
Beğenebilirsin
Haberler
Google’ın NotebookLM’sine video genel bakışlar geliyor
Teknoloji devi, Google I/O 2025’te yapay zeka tabanlı not alma ve araştırma asistanı NotebookLM’e gelen yeni özellikleri tanıttı. En önemlisi, şirket Video Genel Bakışları başlatıyor.
Yayınlanma tarihi
3 gün önce=>
21 Mayıs 2025Teknoloji devi, Google I/O 2025‘te yapay zeka tabanlı not alma ve araştırma asistanı NotebookLM’e gelen yeni özellikleri tanıttı. En önemlisi, şirket Video Genel Bakışları başlatıyor.
Google, kullanıcıların yakında ham notlar, PDF’ler ve resimler gibi yoğun multimedyayı sindirilebilir görsel sunumlara dönüştürebileceklerini söylüyor.
NotebookLM lansmanından bu yana kullanıcıların karmaşık belgeleri anlamasına ve bunlarla etkileşim kurmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Bu yeni özellik ile NotebookLM, kullanıcıların farklı konuları ve fikirleri anlamalarına yardımcı olmak için daha görsel bir yaklaşım benimseyecek.
NotebookLM, kullanıcılara NotebookLM ile paylaştıkları kurs okumaları veya yasal özetler gibi belgelere dayalı olarak yapay zekalı sanal sunucularla bir podcast oluşturma olanağı veren bir özellik olan Sesli Genel Bakışlar ile kullanıcıların materyalleri anlamalarına yardımcı olmak için zaten sesli bir yaklaşım benimsemiştir.
Şimdi Google, kullanıcıların sesli özetleri için ideal uzunluğu seçmelerine izin vererek Sesli Genel Bakışlara daha fazla esneklik getiriyor. Örneğin, bir Sesli Genel Bakış’ın varsayılan uzunlukta veya daha uzun ya da daha kısa olmasını seçebilirsiniz.
Bugün duyurulan yeni özellikler, Google’ın Android ve iOS için NotebookLM uygulamalarını resmi olarak yayınlamasından bir gün sonra geldi. Şimdiye kadar NotebookLM’ye yalnızca masaüstü üzerinden erişilebiliyordu. Google şimdi bu hizmeti hareket halindeyken de kullanılabilir hale getirdi.
Uygulamalar arka planda oynatma ve Ses Genel Bakışları için çevrimdışı desteğin yanı sıra karanlık mod desteği de sunuyor. Uygulamalar ayrıca kullanıcıların yeni not defterleri oluşturmalarına ve daha önce oluşturduklarını görüntülemelerine olanak tanıyor. Ayrıca, cihazınızda bir web sitesi, PDF veya YouTube videosu görüntülerken, paylaş simgesine dokunabilir ve yeni bir kaynak olarak eklemek için NotebookLM’yi seçebilirsiniz. Kullanıcılar ayrıca her bir not defterinde önceden yükledikleri kaynakları da görüntüleyebilirler.
Kaynak: TechCrunch
Araştırma
İçerik üreticilerinin %80’inden fazlası artık iş akışlarında yapay zeka kullanıyor
Wondercraft’ın yeni bir araştırmasına göre, içerik üreticilerin %80’inden fazlası iş akışlarında yapay zeka kullanıyor. Ankete göre yapay zekanın temel faydası zamandan tasarruf etmek.
Yayınlanma tarihi
3 gün önce=>
20 Mayıs 2025Yapay Zeka Ses Stüdyosu Wondercraft, içerik oluşturucuların video, ses, tasarım ve metin alanlarında yapay zekayı nasıl kullandıklarına dair küresel bir çalışma olan İçerik Oluşturmada Yapay Zeka 2025 Raporu’nu yayınladı. VEED, Luma, ve ElevenLabs’in desteğiyle gerçekleştirilen araştırma, yapay zekanın artık birçok sektör ve iş fonksiyonunda yaratıcı iş akışlarının ne kadar ayrılmaz bir parçası olduğunu ortaya koyuyor. Ankete katılanların %80’inden fazlası iş süreçlerinin bir aşamasında yapay zeka kullandıklarını teyit ederken, yaklaşık %40’ı fikir aşamasından teslimata kadar yapay zekaya güveniyor.
Wondercraft Kurucu Ortağı Oskar Serrander, “Yapay zeka, içerik üreticilerinin tükenmeden veya kaliteden ödün vermeden üretken kalmalarına yardımcı olan bir kısayol olmaktan çıkıp bir stüdyo ortağı haline geliyor. Yapay zekanın içerik üretiminde bir yenilik olmaktan çıkıp modern iş akışlarını bir arada tutan bağ dokusu haline geldiği eşiği geçtik. Asıl soru, ekiplerin artık yapay zeka kullanıp kullanmadığı değil, yapay zekanın ne kadar iyi benimsendiği ve kendi seslerine, değerlerine ve pazarlarında rekabet edebilmek için ulaşmak istedikleri hıza ne kadar uyduğur” diyor.
Rapor, Kuzey Amerika, Avrupa ve ötesinde pazarlama, eğitim, İK, yaratıcı ajanslar ve girişimcilik alanlarındaki rolleri kapsayan 500’den fazla içerik oluşturucudan elde edilen verilere dayanıyor. Sonuçlar ayrıca, yapay zeka odaklı yaratıcılığın bir sonraki bölümünü şekillendiren temel davranışsal değişimleri, araç tercihlerini ve benimseme modellerini de ortaya koyuyor.
Yapay zeka gelişmeye devam ederken Wondercraft, içerik oluşturmanın geleceğinin insanların yerini almaktan ziyade onları desteklemekle ilgili olduğuna inanıyor. Serrander, “Yarının en başarılı araçları yaratıcılığın yerini almıyor, ona iskele kuruyor” dedi.
Yapay Zekanın Benimsenmesinde Cinsiyet Eşitliği
Wondercraft raporu, kadınların yaratıcı iş akışlarında yapay zekayı tamamen benimseme olasılığının erkeklere göre biraz daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Erkek katılımcılar daha fazla araç deneme eğilimindeyken, kadınların özellikle ton, tutarlılık ve etkinin en önemli olduğu rollerde güvendikleri platformlara bağlı kalma olasılığı daha yüksek.
Bu durum özellikle, kadınların liderliğindeki ekiplerin kurum içi iletişim ve eğitim içeriğini verimli ve sorumlu bir şekilde ölçeklendirmek için yapay zekayı kullandığı İK, L&D ve eğitim alanlarında belirgin.
“Yapay zekanın bir sonraki aşaması sadece daha akıllı modeller değil. Bu gerçekten daha akıllı iş akışlarıyla ilgili – hızlı, işbirliğine dayalı ve günlük yaşamınızda yaratıcı yolculuğun keyfini çıkarmanızı sağlayan UX/UI,” diyor Serrander. “Araçlar kullanıcıları sadece flaşla kazanmayacak. Günlük işlere uyum sağlayarak ve ekiplerin ellerindekiyle daha fazlasını yapmalarına yardımcı olarak kazanacaklar.”
Bulgular, yapay zekanın uzun vadede benimsenmesinin sadece özelliklere değil, güvenilirlik, netlik ve kullanıcı güvenine de bağlı olduğunu gösteriyor – özellikle de insan öncelikli mesleklerde.
Kuşak Paradoksu: Yaşlı İçerik Üreticiler Neden Daha Hızlı Benimsiyor?
Beklentilerin aksine, 25 yaş üstü içerik oluşturucular, özellikle de 35-54 yaş arası olanlar, yapay zeka araçlarını genç meslektaşlarına göre daha tutarlı bir şekilde benimsiyor. 25 yaş altı içerik oluşturucuların yalnızca %42’si içerik iş akışlarında yapay zeka kullandığını bildiriyor. Bu oran yaş ortalamasının oldukça altında.
Bu durum, genç kullanıcıların ilk harekete geçenler olarak görüldüğü tipik teknoloji benimseme modellerine ters düşüyor. Ancak rapor, daha yaşlı profesyoneller hız, ölçek ve yaratıcı çıktıyı sürdürmeye odaklanırken, genç içerik oluşturucuların hala seslerini keşfediyor veya bütçe kısıtlamaları dahilinde çalışıyor olabileceğini öne sürüyor.
“İronik ama ‘yapay zeka yerlileri’ olarak dijitalde yaşayan ve nefes alan en genç içerik oluşturucular henüz yapay zekayı tamamen benimsemiyor. Bu da bize benimsemenin sadece yaş veya araçlarla ilgili olmadığını, zihniyet, güven ve yaratıcı hırsın şekliyle ilgili olduğunu gösteriyor.” Oskar Serrander, Kurucu Ortak, Wondercraft
Veriler, yapay zekanın benimsenmesinde sadece yaşın değil, olgunluğun da etkili olduğuna işaret ediyor. Daha yüksek risklere, daha sıkı programlara veya daha karmaşık iş akışlarına sahip olanlar, yapay zekayı sadece denemenin değil, ivmeyi sürdürmenin bir yolu olarak benimsiyor.
İş Akışına Entegre Yapay Zekanın Yükselişi
Yapay zeka artık sadece beyin fırtınası veya içerik fikirleri için kullanılmıyor. Wondercraft’ın araştırması, içerik oluşturucuların yaklaşık %40’ının artık taslak hazırlamadan üretim ve dağıtıma kadar tüm iş akışlarında yapay zeka kullandığını ortaya koydu. Dış kitleler için içerik üreten içerik oluşturucular arasında bu sayı daha da yükseliyor.
Yapay zekanın önde gelen faydası? Katılımcıların %24’ü zaman tasarrufu sağladığını belirtiyor. Bunu, yapay zekanın içeriği formatlar arasında dönüştürme (%19) ve yeni yaratıcı yönelimleri tetiklemeye yardımcı olma (%19) becerisi izliyor.
İlginç bir şekilde, içerik oluşturucular kendilerini tek bir platformla sınırlamıyor. Ortalama olarak, Wondercraft ve ElevenLabs gibi ses öncelikli platformlar, VEED gibi video düzenleyiciler ve Canva veya Midjourney gibi üretken görüntü araçları dahil olmak üzere üç veya daha fazla araç kullanıyorlar. En başarılı iş akışları artık çok modlu; senaryo yazımı, ses üretimi ve görsel varlıkları harmanlayarak kanallar arası içeriği hızlı bir şekilde sunuyor.
Ses ve Yapay Zekanın Genişleyen Rolü
Video baskın içerik türü olmaya devam ederken, özellikle İK, L&D ve eğitim gibi yüksek etkili ancak genellikle kaynakları sınırlı sektörlerde ses yükselişte. Kurum içine dönük bu ekipler arasında, katılımcıların %100’ü yapay zekayı bir şekilde kullandıklarını ve her üç katılımcıdan birinin de tüm içerik süreçlerinde kullandığını bildirdi.
Wondercraft Kurucu Ortağı Dimi Nikolau, “Wondercraft gibi yapay zeka destekli araçlar, ses üretiminin önündeki engelleri azaltarak pazarlama ekiplerinin, iç iletişimin, İK’nın ve diğer departmanların kuruluşları için yüksek ROI’li podcast’ler yayınlamasına olanak tanıyor” dedi.
Bu profesyoneller, politika PDF’lerini anlatımlı kılavuzlara dönüştürmek, bölgeler arasında işe alım içeriğini yerelleştirmek ve yoğun materyalleri daha erişilebilir formatlara dönüştürmek için yapay zekayı kullanıyor. Kalite, tutarlılık ve marka uyumu en önemli öncelikler olmaya devam ediyor ve sezgisel, işbirliğine dayalı ve ton farkındalığı olan araçlara duyulan ihtiyacı vurguluyor.
İçerik Oluşturmada Yapay Zeka 2025 raporunun tamamını buradan indirebilirsiniz.
Haberler
Headliner, yapay zekayı gerçek podcast klipleriyle harmanlayan TL;DL’yi (Beta) başlattı
Headliner, benzersiz, kişiselleştirilmiş bir ses deneyimi için favori programlarınızdan klipleri yapay zeka sunucusu içgörüleriyle harmanlayan yeni bir podcast dinleme aracı olan TL;DL’yi (Beta) piyasaya sürdü.
Yayınlanma tarihi
3 gün önce=>
20 Mayıs 2025Headliner, benzersiz, kişiselleştirilmiş bir ses deneyimi için favori programlarınızdan klipleri yapay zeka sunucusu içgörüleriyle harmanlayan yeni bir podcast dinleme aracı olan TL;DL’yi (Beta) piyasaya sürdü.
‘Çok Uzun, Dinlemedim’ anlamına gelen TL;DL (Too Long, Didn’t Listen), insanların podcast’leri atlamasının veya dinlememesinin 1 numaralı nedeni olan yeterli zaman olmamasıyla mücadele etmek için tasarlandı.
Esneklik ve dinleyici kitlesi için tasarlanan TL;DL, dinleyicilerin gerçek bölüm kliplerini kullanarak kısa, kişiselleştirilmiş podcast özetleri oluşturmasına ve yapay zeka sunucusu içgörüleriyle harmanlanmasına olanak tanıyor. Bu, herhangi bir programda podcast dinlemektir.
TL;DL Nasıl Çalışıyor?
TL;DL’yi kullanmak basit, hızlı ve ayrıca ücretsiz olduğu gibi abonelik de gerekmiyor.
TL;DL’nin çalışma şekli ise şöyle:
- Beş podcast bölümüne kadar arama yapın: Seçimler aynı programdan veya birden fazla programdan olabilir.
- Dinlemek için ne kadar süreniz olduğunu seçin: 5 ile 20 dakika arasında bir süre seçin.
- Oluştur’a tıklayın: Headliner’ın TL;DL’si seçimlerinizi işleyecek ve yapay zeka içgörülerini podcast klipleriyle harmanlayan özel bir ses özeti oluşturacaktır.
- Hazır olduğunuzda dinleyin (ve gerçekten hazır olduğunuzda dinlemeye devam edin): Headliner, TL;DL projeniz hazır olduğunda size bir e-posta gönderecektir.
Sonuç, kulaklarınıza özel, benzersiz bir dinleme deneyimidir.
Şu anda Beta aşamasında olan TL;DL yayında ve kullanıma hazır. Resmi lansmanı görmek için Headliner’ın Product Hunt‘ını ziyaret edin veya TL;DL’yi doğrudan Headliner web sitesinde deneyin.
Kaynak: PodNews
Google’ın NotebookLM’sine video genel bakışlar geliyor
İçerik üreticilerinin %80’inden fazlası artık iş akışlarında yapay zeka kullanıyor
Headliner, yapay zekayı gerçek podcast klipleriyle harmanlayan TL;DL’yi (Beta) başlattı
En son
- Haberler3 yıl önce
Podcast’ten para kazanmanın 12 yolu
- Haberler2 yıl önce
Spotify’dan ‘Şişedeki Çalma Listesi’
- Etkinlik2 yıl önce
‘Podcast Dinliyorum’ etkinliğinin ikincisi 25 Ekim’de
- Araştırma3 yıl önce
Mart ayına Anchor, Buzzsprout ve Spreaker damgası
- Araştırma9 ay önce
Popüler podcast yayıncıları sektördeki en büyük zorlukları yorumluyor
- Haberler3 yıl önce
Video podcast nedir?
- Haberler3 yıl önce
Podcast’leri nasıl daha hızlı dinleyebilirsiniz?
- Haberler3 yıl önce
Daniel Ek Spotify’ın büyük vizyonunu anlattı